Translation of "Vardılar" in English

0.017 sec.

Examples of using "Vardılar" in a sentence and their english translations:

Misafirlerimiz vardılar.

Our guests have arrived.

Düşmanla anlaşmaya vardılar.

They came to terms with their enemy.

Onlar otele vardılar.

They arrived at the hotel.

Hangi sonuçlara vardılar?

What conclusions did they come to?

Onlar tam zamanında vardılar.

They were just in time.

Fırtınadan dolayı geç vardılar.

They arrived late because of the storm.

Fırtına nedeniyle geç vardılar.

Owing to the storm, they arrived late.

Onlar az önce vardılar.

- They have just arrived.
- They just got here.

Yarım saat erken vardılar.

They arrived half an hour early.

Karanlıktan sonra otele vardılar.

They got to the hotel after dark.

Federal arabulucular uzlaşmaya vardılar.

Federal negotiators reached a compromise.

Birkaç gün önce Amerika'ya vardılar.

- They arrived in America a few days ago.
- They arrived in the United States a few days ago.

Allaha şükürler olsun, sonunda vardılar.

Thank God they finally arrived.

Ebeveynlerim az önce istasyona vardılar.

My parents have just arrived at the station.

Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.

They arrived in Osaka at the beginning of May.

9 Temmuzda Yeni Delhi'ye vardılar.

They arrived in New Delhi on July 9th.

Onlar sözde bir anlaşmaya vardılar.

They supposedly have reached a deal.

Onlar aynı anda Paris'e vardılar.

They arrived in Paris at the same time.

1997 yılında bir uzlaşmaya vardılar.

In 1997 they reached a compromise.

Onlar ateşkes şartları üzerinde anlaşmaya vardılar.

They agreed on cease-fire terms.

Onlar onun yalan söylediği sonucuna vardılar.

They concluded that he was lying.

Onlar geminin batmış olduğu sonucuna vardılar.

They came to the conclusion that the ship must have sunk.

Tom ve Mary aynı zamanda vardılar.

Tom and Mary arrived at the same time.

Tom ve Mary bir anlaşmaya vardılar.

Tom and Mary reached an agreement.

Onlar gidilecek yerlerine az önce vardılar.

They just arrived at their destination.

Tom ve Mary aynı zamanda buraya vardılar.

Tom and Mary got here at the same time.

Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;

They realized that there must be a distant, giant planet

Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.

Tom and Bill arrived at the conclusion independently of each other.

- Sonunda bir karara vardılar.
- Sonunda bir karar verdiler.

At last, they came to a decision.

Ancak uzun bir tartışmadan sonra bir sonuca vardılar.

Only after a long dispute did they come to a conclusion.

- Sonunda dağın tepesine ulaştılar.
- Nihayet dağın zirvesine vardılar.

At last, they reached the top of the mountain.

Kabileden yaklaşık altmış adam atlarına binerek çabucak vardılar.

About sixty men from the tribe quickly arrived riding horses.

Tom ve Mary hava kararmadan önce Boston'a vardılar.

Tom and Mary arrived in Boston before dark.

Görüşmelerden sonra iki taraf, anlaşmazlık konusunda bir uzlaşmaya vardılar.

After much negotiation, the two sides in the dispute reached a compromise.

Bilim adamları farklı galaksilerin Doppler kaymalarını inceleyerek galaksilerin tümünün birbirlerinden uzaklaştıkları sonucuna vardılar.

By studying the Doppler shift of different galaxies, scientists have concluded that all of the galaxies are moving away from each other.