Translation of "Otele" in English

Otele dönelim.

Let's return to the hotel.

Otele geliyorum.

I'm coming to the hotel.

Otele vardı.

He arrived at the hotel.

Otele taksi tut.

Take a taxi to the hotel.

Onlar otele vardılar.

They arrived at the hotel.

İstasyon otele yakındır.

- The station is near the hotel.
- The station's near the hotel.

Otele geri gidiyoruz.

- We're going back to the hotel.
- We're going back to our hotel.

Otele geri döndük.

We drove back to the hotel.

Otele geri gidelim.

Let's go back to the hotel.

Tom otele vardı.

Tom arrived at the hotel.

Otele nasıl ulaşabilirim?

How can I reach the hotel?

Bir otele gitmeyeceğim.

I'm not going to go to a hotel.

Otele gelmek istiyorum.

I want to come to the hotel.

Sami otele vardı.

Sami arrived at the hotel.

Tom otele döndü.

Tom is back at the hotel.

- Otele çıkan cadde dardır.
- Otele çıkan sokak dar.

- The street which leads to the hotel is narrow.
- The street leading to the hotel is narrow.

Beni otele götürür müsün?

Will you give me a ride to my hotel?

Otele vardığımda hava kararmıştı.

It was dark when I reached the hotel.

Otele giden yol dar.

- The road which leads to the hotel is narrow.
- The road that leads to the hotel is narrow.

O, sonunda otele vardı.

She finally reached the hotel.

O otele geri döndü.

He went back to the hotel.

O, otele geri döndü.

She went back to the hotel.

Otele bir taksi çağır.

Take a taxi to the hotel.

Tom otele geri gitti.

Tom has gone back to the hotel.

Bir otele gitmek istiyorum.

I want to go to a hotel.

Seni otele geri götüreceğim.

I'll walk you back to your hotel.

Tom otele kayıt yaptırdı.

Tom checked into the hotel.

Tom arabayla otele gitti.

Tom drove to the hotel.

Otele giden yol dardır.

The road that leads to the hotel is narrow.

Roma'da bir otele vardık.

We arrived at a hotel in Rome.

Rehber bizi otele götürdü.

The guide led us to the hotel.

Karanlıktan sonra otele vardılar.

They got to the hotel after dark.

Şimdi otele dönmem gerekiyor.

I should get back to the hotel now.

Tom sonunda otele ulaştı.

Tom finally reached the hotel.

Tom otele giriş yaptı.

Tom checked in to the hotel.

- Saat 2.30 gibi otele vardım.
- Saat 2.30 civarında otele vardım.

I got to the hotel around 2:30.

- İstasyondan otele taksi tuttum.
- İstasyondan otele gitmek için taksiye bindim.
- İstasyondan otele kadar bir taksiye bindim.

I took a taxi from the station to the hotel.

Otel, doğuda bir otele bitişiktir.

The hotel adjoins a lake on the east.

Otele bir saat önce vardık.

- We arrived at the hotel an hour ago.
- We arrived at the hotel one hour ago.

Akşam beşte otele giriş yaptık.

We checked in at the hotel at 5 p.m.

Tren istasyonu otele çok yakındır.

The train station is very close to the hotel.

Hava kararmadan otele varmak istiyorum.

I want to reach the hotel before it gets dark.

Biz arabayla otele geri döndük.

We drove back to the motel.

Saat üçte otele giriş yaptık.

We checked in at the hotel at three.

Ben otele taksi ile gittim.

I went to the hotel by cab.

Otele varır varmaz beni ara.

Call me as soon as you get to your hotel.

Tom Mary'yi bir otele bıraktı.

Tom dropped Mary off at a hotel.

Bana otele nasıl döneceğimi söyle.

Tell me how to get back to the hotel.

Bir otele gitmek için bekleyemedim.

I couldn't wait to go to a hotel.

İstasyondan otele bir taksi tuttum

I caught a cab from the station to the hotel.

Bulabileceğim en pahalı otele gidiyorum.

I'm going to the most expensive hotel I can find.

Tom yürüyerek otele geri döndü.

Tom walked back into the hotel.

Ne zaman müsaitseniz otele gelebilirsiniz.

You can come to the hotel whenever it is convenient for you.

O, iyi bir otele giriş yaptı.

He checked in at a good hotel.

O, araba ile otele doğru gitti.

He drove down to the hotel.

Biz bir saat önce otele geldik.

We arrived at the hotel one hour ago.

O, gece geç saatlerde otele vardı.

She got to the hotel late at night.

İstasyondan otele gitmek için taksiye bindim.

I took a taxi from the station to the hotel.

Dan Londra'da bir otele giriş yaptı.

Dan checked into a hotel in London.

Tom hava karardıktan sonra otele geldi.

Tom got to the hotel after dark.

Dan yerel bir otele kayıt yaptırdı.

Dan checked in to a local hotel.

Otele ödeme yapacak kadar paramız var.

We have enough money to pay for the hotel.

Havaalanından otele gitmek ne kadar sürer?

How long does it take from the airport to the hotel?

O, otele giden yolu bulmada sıkıntı çekti.

He had trouble finding his way to the hotel.

Bu gece için bir otele ihtiyacım var.

I need a hotel for tonight.

Dün gece otele dönüş yolunu bulmada zorlandım.

I had trouble finding my way back to my hotel last night.

Ben tren istasyonundan otele bir taksi ile gittim.

I took a taxi from the train station to the hotel.

Dün gece otele dönüş yolumu bulmada sıkıntı yaşadım.

I had trouble finding my way back to my hotel last night.

- Tren istasyonu otelin yakınında.
- Tren garı otele yakın.

The train station is close to the hotel.

- Ben kayboldum ve otele geri dönüş yolumu bulmada zor bir zaman geçirdim.
- Kaybolup da otele geri dönmeye çalışırken epey zorlandım.

I got lost and had a hard time finding my way back to the hotel.

Mary arkadaşını otele kadar takip etti çünkü bölgeyi iyi bilmiyordu.

Mary followed her friend to the hotel because she didn't know the area well.

Akşam karanlığında, yirmi dokuz kişilik bir grup o otele geldi.

At nightfall, a group of twenty-nine came into that hostelry.

Tom küçük bir otele kaydını yaptırdı ve birkaç gün kaldı.

Tom checked into a small hotel and stayed for a couple of days.

Buradan otele yürüyerek gitmek çok uzaktır. Daha iyisi bir taksiye binmek.

It is too far to go on foot from here to the hotel. Better take a taxi.

The Marmara Otele 1 gün önce yerleşen Amerikalı, kimlikleri hiç belirlenemeyen kişilerce

The American who settled in The Marmara Hotel 1 day ago, was

Tom ve Mary iki yataklı bir oda ayırttı fakat otele vardıklarında sadece bir yatak vardı.

Tom and Mary booked a room with two beds, but when they arrived at the hotel, there was only one bed.