Translation of "Uyuyamadı" in English

Tom uyuyamadı.

Tom couldn't fall asleep.

Tom ısı nedeniyle uyuyamadı.

Tom couldn't sleep because of the heat.

Tom tavana baktı, uyuyamadı.

Tom stared at the ceiling, unable to sleep.

Tom yatakta yatıyordu, uyuyamadı.

Tom lay in bed, unable to sleep.

Tom dün gece uyuyamadı.

Tom couldn't sleep last night.

- Penceresinin dışındaki gürültüden dolayı o uyuyamadı.
- Pencereden gelen ses yüzünden uyuyamadı.

He couldn't sleep because of the noise outside his window.

O gece hiç kimse uyuyamadı.

No one could sleep that night.

- Sıcaktan uyuyamıyordu.
- Sıcaktan dolayı uyuyamadı.

He could not sleep because of the heat.

Tom Mary'yi düşündüğü için uyuyamadı.

Tom couldn't fall asleep because he was thinking about Mary.

O, onu düşündüğü için uyuyamadı.

She couldn't fall asleep because she was thinking about him.

Tom dün gece hiç uyuyamadı.

Tom couldn't sleep at all last night.

- Tom, otobüste uyuyamıyordu.
- Tom otobüste uyuyamadı.

Tom wasn't able to sleep on the bus.

Tom geç uyumak istedi, ama uyuyamadı.

Tom wanted to sleep late, but was unable to.

Çok sıcak olduğu için Tom uyuyamadı.

Tom couldn't sleep at all because it was so hot.

Isı ve nemden dolayı o iyi uyuyamadı.

What with the heat and the humidity, he couldn't sleep well.

Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.

Tom couldn't get to sleep till after three last night.

O, trafik ile köpeğin havlaması arasında uyuyamadı.

Between the traffic and the dog's barking, he couldn't sleep.

O bütün gece horladı ve onun karısı uyuyamadı.

He snored all night and his wife couldn't sleep.

Tom odasının dışında gürültü olduğu için iyi uyuyamadı.

Tom couldn't sleep well last night because it was noisy outside his room.

Tom uyuyamadı bu yüzden kalktı ve yürüyüşe çıktı.

Tom couldn't fall asleep so he got up and took a walk.

Tom çok fazla kahve içmişti bu yüzden uyuyamadı.

Tom had drunk too much coffee so he couldn't sleep.

Komşunun köpeği bütün gece havladığı için Tom uyuyamadı.

Tom couldn't sleep because the neighbor's dog barked all night.

Kötü bir baş ağrısı olduğu için Tom uyuyamadı.

Tom couldn't sleep because he had a bad headache.

Tom bir uyku hapı içti fakat yine de uyuyamadı.

Tom took a sleeping pill, but still couldn't fall asleep.

Biraz koyu kahve içtiğinden dolayı o, bütün gece boyunca uyuyamadı.

- Strong coffee kept her awake all night.
- On account of having drunk some strong coffee, she wasn't able to sleep all night long.

Tom yatakta bir o yana bir bu yana döndü ve uyuyamadı.

Tom tossed and turned in bed, unable to sleep.

Tom dün akşam yemeğinden sonra çok fazla kahve içtiği için uyuyamadı.

Tom couldn't get to sleep because he had drunk too much coffee after supper.

- Tom uyumaya çalıştı, ama olmadı.
- Tom uyumaya çalıştı, ama uyuyamadı.
- Tom uyumayı denedi, ama uyku tutmadı.

Tom tried to sleep, but he couldn't.