Translation of "Kimse" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Kimse" in a sentence and their arabic translations:

- Hiç kimse bilmeyecek.
- Kimse bilmeyecek.

لن يعرف أحد.

Kimse bilmiyor.

- لا أحد يعلم.
- لا أحد يعلم
- لا أحد يعرف.

Kimse gelmiyor.

لن يأتي أحد.

Kimse yaralanmadı.

- لم يصب أحد بأذى.
- لم يصب أحد بجروح

- Kimse beni dinlemedi
- Kimse beni dinlemedi.

لا أحد يستمع إليّ.

- Evde kimse yoktu.
- Kimse evde değildi.

- لم يكن أحد في البيت.
- لم يكن أحد في المنزل.

- Kimse Tom'u görmedi.
- Tom'u hiç kimse görmedi.

لم يرى أحد توم.

- Hiç kimse beni anlamıyor.
- Kimse beni anlamıyor.

- لا يفهمني أحد.
- لا أحد يفهمني.

Başka kimse sormuyor.

فليس هناك من يسأل حولك.

Hiç kimse inanmaz.

لن يفعل أحد.

Kimse bundan bahsetmiyor.

ولا أحد يتكلم عنها.

kimse sana inanmaz.

ولكن لا أحد سيصدقك

Kimse sebebini bulamamıştı.

لم يخبرني أحد.

Kimse başarısız olmadı.

لم يرسب أحد.

Kimse beni umursamıyor.

لا أحد يهتم لأمري.

Kimse benimle yaşamıyor.

لا أحد يعيش معي.

Orada kimse yoktu.

لم يكـن أي أحـد هنـــاك.

Kimse benimle konuşmuyor.

لا أحد يتكلم معي.

İçeride kimse yok.

لا أحد بالداخل.

Orada kimse yaşamıyor.

- لا أحد يسكن هناك.
- لا أحد يقطن هناك.
- لا أحد يعيش هناك.

Kimse beni görmedi.

لم يرني أحد.

Kimse bunu beklemiyordu.

- لا أحد كان يتوقع ذلك.
- لم يتوقع أحد ذلك.

Evde kimse yok.

- لا يوجد أحد في البيت.
- لا يوجد أحد في المنزل.

Beni kimse durduramaz.

لن يوقفني أحد.

Hiç kimse yoktu.

لم يكن هناك أحد.

Odada kimse yok.

لا أحد في الغرفة.

Kimse benimle konuşmadı.

لا احد يكلمني

Hiç kimse gelmedi.

لم يأتي أحد.

Kimse kursa gelmedi.

لم يأتِ أحد للدورة.

Binada kimse yaşamaz.

لا يعيش في هذا المبنى أحد .

Allahtan, kimse yaralanmadı.

لحسن الحظ لم يتأذ أحد.

Kimse keki yemedi.

لم يأكل أحد الكعكة.

Kimse imdadımıza gelmedi.

لا أحد أتى لمساعدتنا.

- Kimse bana yardımcı olamaz.
- Kimse bana yardım edemez.

لا يستطيع أحدٌ مساعدتي.

- Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
- Neredeyse kimse ona inanmadı.

بالكاد لم يصدّقها أحد.

- Hiç kimse ne söyleyeceğini bilmiyordu.
- Kimse ne söyleyeceğini bilmiyordu.

لا أحد كان يعلم ماذا يقول.

- Artık ona hiç kimse güvenmiyor.
- Daha ona kimse güvenmez.

لم يعد يثق به أحد بعد الآن.

Hiç kimse bunu demedi.

لم يقل أحدٌ ذلك..

Ama kimse bundan bahsetmedi.

ولكن لم يتحدث أحد عن الموضوع.

Hiç kimse, değil mi ?

أي أحد؟

kimse ne yaptığınızı izlemiyor

لا أحد يراقب ما تفعله،

Rekabet edebileceğimiz kimse yok

لا يوجد أحد يمكننا التنافس معه

Kimse bunu ona zorlamamıştı

لا أحد أجبره على ذلك

Kimse yatırımcı olmak istemiyordu

لا أحد يريد أن يكون مستثمرا

Kimse bilmiyor ki. Kayboluyor.

لا أحد يعرف. تختفي.

Kimse heyecandan yerinde duramıyordu.

شعر الجميع بسعادة بالغة‏.

Hiç kimse mükemmel değildir.

- لا يوجد شخص معصوم.
- لا يوجد شخص معصوم من الخطأ.

Hiç kimse savaşı sevmez.

لا يحب أحداً الحرب.

Söylediklerine hiç kimse inanmadı.

لا أحد صدق ما قلته.

Hiç kimse beni durduramaz!

لا أحد يستطيع أن يوقفني.

Hiç kimse ülkemi unutmaz.

لا أحد ينسى بلدي.

Artık oraya kimse gitmiyor.

لا أحد يذهب هناك بعد الآن.

Artık kimse onu umursamıyor.

لا أحد يهتم حيال ذلك بعد الآن.

Artık kimse ona inanmıyor.

لا أحد يصدق ذلك بعد الآن.

Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.

- لا أحد سمع صياح توم.
- لا أحد سمع صراخ توم.
- لم يسمع أحد صياح توم.
- لم يسمع أحد صراخ توم.

Hiç kimse beni incitmedi.

- لم يأذني أحد.
- لم يسيء إليك أحد.

Ne hissettiğimi kimse bilemez.

لا أحد يعلم بما أشعر به.

Hiç kimse yalan söylemedi.

لم يكذب أحد.

Neler olduğunu kimse anlamıyor.

لا أحد يفهم ماذا يجري.

Kimse seni işe almayacak.

- لن يوظفك أحد.
- لن يوظفكم أحد.
- لن يوظفكن أحد.

Hiç kimse vazgeçilmez değildir.

ما من شخص لا يمكن الاستغناء عنه.

Henüz kimse beni öldürmedi.

لم يقتلني أحد بعد.

Seni hiç kimse incitemez.

- لن يسيء لك أحد.
- لن يسيء لكما أحد.
- لن يسيء لكم أحد.
- لن يصبك أحد بالأذى.
- لن يصبكما أحد بالأذى.
- لن يصبكم أحد بالأذى.
- لن يصبكن أحد بالأذى.
- لن يسيء لكن أحد.

Görünürde hiç kimse yok.

لا أحد هنا.

Neden kimse beni uyarmadı?

لم لم يحذّرني أحد؟

Kimse ayın sahibi değil.

لا أحد يملك القمر.

Kimse ne düşündüğünü önemsemez.

لا يهتم أحد برأيك.

Ama kimse sponsor olmadı.

لكنهم لم يقبلوا الرعاية.

Ona hiç kimse sormadı.

- لا أحد طلب منه ذلك.
- لا أحد سأله.

Mary hariç kimse gelmedi.

لم يأت أحد سوى ماري.

Hiç kimse beni anlamıyor.

لا أحد يفهمني.

Burada kimse et yemiyor.

لا يأكل أحد اللحم هنا.

Hiç kimse bloğumu okumuyor.

لا أحد يقرأ مدونتي

Ben kimse için çalışmam.

أنا لا أعمل لأي أحد.

Onu hiç kimse bilmiyordu.

لا أحد علم بذلك.

Kimse onu teşvik etmedi.

لم يشجّعها أحد.

Kimse bunu inkara edemedi.

لا يستطيع أحد أن ينكر هذا.

Hiç kimse aç değil.

لا أحد جائع.

Kimse bana ateş etmeyecek.

لا أحد سيطلق النّار عليّ.

Hiç kimse Fadıl'ı görmedi.

لم يرى أحد فاضل.

Kimse Fadıl ile evlenemezdi.

لا أحد سيتزوّج من فاضل.

Kimse bana dokunmak istemeyecektir.

لن يمسّني أحد.

Bunu kimse tahmin edemezdi.

لا أحد كان قادرا على التّنبّؤ بذلك.

Hiç kimse şikayet etmiyor.

لا أحد يشكو.

Orada kimse var mı?

هل هناك أحد بالخارج؟

14 gün boyunca hiç kimse ama hiç kimse evinden çıkmayacak

لا أحد ، ولكن لا أحد سيغادر منزله لمدة 14 يومًا

- Burada olduğunu kimse bana söylemedi.
- Burada olduğunuzu kimse bana söylemedi.

- لم يخبرني أحد بوجودك هنا.
- لم يخبرني أحد بوجودكما هنا.
- لم يخبرني أحد بوجودكم هنا.
- لم يخبرني أحد بوجودكن هنا.

- Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
- Gelecekte ne olacağını kimse söyleyemez.

لا أحد يستطيع أن يقول ماذا سيحدت في المستقبل.

"Bu şekilde kimse seninle evlenmez."

"لا أحد سيتزوجك وأنت على هذه الحالة."

çünkü artık kimse araba sürmüyor --

لأنه سيجري هجر السيارات تمامًا...

Kolay olmalı, başka kimse bilmeyecek.

يجب أن يكون الأمر سهلًا، لن يعرف أحد سواكم.

Ve kimse o bekçiyi sevmiyordu

ولا أحد يحب هذا الحارس

O yüzden kimse sesini çıkaramıyor

لذلك لا يستطيع أحد الكلام

Ve yenemeyeceği hiç kimse yok

وليس هناك من لا يستطيع أن يهزم

Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

لا يعيش أحد في هذا المنزل.

Hiç kimse onu teşvik etmedi.

لم يشجّعها أحد.