Translation of "Uyumuş" in English

- Herkes uyumuş.
- Herkes uykuda.

- Everybody is asleep.
- Everybody is sleeping.
- Everyone is sleeping.
- Everyone is asleep.

- Uyuman gerek.
- Uyumuş olman gerek.

You should be asleep.

Tom uzun zaman uyumuş olmalı.

- Tom must've slept a long time.
- Tom must have slept a long time.

Tom elbiseleriyle uyumuş gibi görünüyordu.

Tom looked like he'd slept in his clothes.

Dün gece sadece üç saat uyumuş.

He only slept for three hours last night.

Tom'un dün gece partimde uyumuş olabileceğini düşünüyorum.

- I think Tom might have fallen asleep at my party last night.
- I think that Tom might have fallen asleep at my party last night.

O bebek öğleye kadar beş saat uyumuş olacak.

That baby will have slept five hours by noon.

Normalde çoğu uzun kuyruklu makak bu saatte çoktan uyumuş olur.

By this time, most long-tailed macaques would be fast asleep.

- Tom bu sabah fazla uyumuş olmalı.
- Tom bu sabah uyuyakalmış olmalı.

- Tom must've overslept this morning.
- Tom must have overslept this morning.

Son zamanlarda ne kadar çok uyursam uyuyayım gerçekten yeterince uyumuş gibi görünemiyorum.

Recently, no matter how much sleep I get, I just can't seem to get enough sleep.