Translation of "Ulaşamadım" in English

Tom'a ulaşamadım.

I haven't been able to reach Tom.

Telefonuna ulaşamadım.

I couldn't reach him on his phone.

Ona telefonla ulaşamadım.

I couldn't get him on the phone.

Az önce Tom'a ulaşamadım.

I just haven't been able to reach Tom.

Bütün sabah sana ulaşamadım. Neredesin?

I haven't been able to reach you all morning. Where are you?

Bir nedenle e-posta hesabıma ulaşamadım.

For some reason I couldn't access my e-mail account.

- Zamanında Tom'a ulaşamadım.
- Tom'a zamanında ulaşamadık.

We weren't able to reach Tom in time.

Üst rafa ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım.

I tried to reach the top shelf, but I couldn't.

Tren gecikti, bu yüzden zamanında oraya ulaşamadım.

The train was delayed, so I could not arrive there on time.