Translation of "Üst" in English

Üst kattalar.

They're upstairs.

Üst kattaydım.

I was upstairs.

- Onların hepsi üst katta.
- Hepsi üst kattalar.

They're all upstairs.

Üst gruba geldiğimde

Coming to our group up here,

Tuvalet üst katta.

The toilet is upstairs.

Üst kata bakalım.

Let's look upstairs.

Üst kata çık.

Get upstairs.

O üst katta.

It's upstairs.

Üst kata dönmeliyim.

I should get back upstairs.

Üst kata gideceğim.

I'll go upstairs.

Üst rafa ulaşamıyorum.

I can't reach the top shelf.

Banyo üst katta.

The bathroom is upstairs.

Kütüphane üst katta.

The library is upstairs.

Üst katta konuşacağız.

We'll talk upstairs.

Herkes üst katta.

Everybody's upstairs.

Üst katta bekleyeceğim.

I'll wait upstairs.

Üst düğmen açılmış.

Your top button is undone.

Şişe üst rafta.

The bottle is on the upper shelf.

Ben üst kattayım.

I'm upstairs.

Üst kata gittim.

- I went upstairs.
- I walked upstairs.

Üst kata çıktım.

I walked upstairs.

Üst kata çıkmadım.

I didn't go upstairs.

Üst kata koştular.

They ran back upstairs.

- Tom'u üst kata yolla.
- Tom'u üst kata gönderin.

Send Tom upstairs.

Ulaşılabilecek en üst seviye

[in Spanish] It's the highest rank

Görsel olarak üst düzey

visually senior

Güvenliği en üst düzeyde

security at the highest level

Kitabı üst rafa koy.

Put the book on the top shelf.

Üst rafa ulaşabilir misin?

Can you reach the top shelf?

Çantaları üst kata taşı.

- Carry the bags upstairs.
- Take the bags upstairs.

O, üst sınıfa aittir.

He belongs to the upper class.

Onlar üst kata çıktı.

They walked upstairs.

Üst raftaki şeylere ulaşamıyorum

I can't reach things on the top shelf.

Hadi üst kata çıkalım.

Let's go upstairs.

Üst kata çıkmanı istiyorum.

I want you to go upstairs.

Tom üst kata koştu.

Tom ran upstairs.

Üst katı kontrol edeceğim.

I'm going to check upstairs.

Tom üst katta odasında.

Tom is upstairs in his room.

Tom üst katımda yaşıyor.

Tom lives above me.

Tom çocuklarla üst katta.

- Tom is upstairs with the children.
- Tom is upstairs with the kids.

Kazalar üst üste gelir.

- Misfortunes never come singly.
- When it rains, it pours.
- Misfortunes rarely come singly.

Yatak odaları üst kattadır.

The bedrooms are upstairs.

Bıyık üst dudakta çıkar.

A mustache grows on the upper lip.

Üst kat penceresi açıldı.

The upstairs window opened.

Seni üst katta göreceğim.

I'll see you upstairs.

Tom üst katta yatıyor.

Tom is upstairs in bed.

Tom üst katta giyiniyor.

Tom is upstairs getting dressed.

Tom üst ranzada uyudu.

Tom slept on the top bunk.

Odam üst katta soldadır.

My room is upstairs on the left.

Çocuklar üst katta uyuyordu.

The children were asleep upstairs.

En üst seçenekler nedir?

What are your top choices?

Çocuklar üst katta uyuyor.

The children are upstairs asleep.

Çocuklar üst katta uyuyorlar.

- The children are upstairs asleep.
- The children are asleep upstairs.

Tom üst kata gitmedi.

Tom didn't go upstairs.

Elbiseler üst katta satılıktır.

Dresses are on sale on the top floor.

Tom üst kata geldi.

Tom came upstairs.

Ben üst kata koştum.

I ran upstairs.

Tom üst katta yaşadı.

Tom lived upstairs.

Tom üst kata çıktı.

Tom walked upstairs.

Tom üst kata gitti.

Tom went upstairs.

Onlar üst katta çalışıyor.

They're working upstairs.

O üst kat değildi.

It wasn't upstairs.

Şimdi kim üst katta?

Who's upstairs now?

Tom hâlâ üst katta.

Tom is still upstairs.

Tom üst katta dinleniyor.

Tom is upstairs resting.

Üst rafa bakmanı öneriyorum.

I recommend you look on the top shelf.

En üst çekmecene bak.

Look in your top drawer.

Eşyamı üst kata götürüyorum.

I'm taking my stuff upstairs.

Tom üst kata geliyor.

Tom is coming upstairs.

Yatak odası üst katta.

The bedroom is upstairs.

Onları üst kata götür.

Take them upstairs.

Onu üst kata götür.

Take him upstairs.

Sen üst katta kalmalısın.

You should stay upstairs.

Top üst direğe çarptı.

The ball hit the crossbar.

Üst sırtın gerçekten sıkı.

Your upper back is really tight.

Üst kata gittin mi?

Did you go upstairs?

Üst atmosfer bile kirli.

Even the upper atmosphere is polluted.

Tom üst rafa ulaşamadı.

Tom couldn't reach the top shelf.

Kollarınızı üst üste atmayın.

Don't cross your arms.

Üst sıralara çıktığımıza sevindim.

I'm glad we came out on top.

Tom üst katta idi.

Tom was upstairs.

Ben üst kata koşturdum.

I rushed upstairs.

Muhafızlar üst araması yaptı.

The guards performed a body cavity search.

Tom üst kata gidiyor.

Tom is going upstairs.

Fadıl üst katta kalıyordu.

Fadil stayed upstairs.

Benim odam üst katta.

My room is upstairs.

Tom üst katta uyuyor.

Tom is asleep upstairs.

Tom üst katta değildi.

Tom wasn't upstairs.

Tom üst katta değil.

Tom isn't upstairs.

Tom üst katta kaldı.

Tom stayed upstairs.

En üst çekmeceyi açtım.

I opened the top drawer.