Translation of "çalıştım" in English

Çalıştım.

I worked.

Anlamaya çalıştım.

are drawn to extremism and violence.

Unutmaya çalıştım.

I tried to forget.

Ağlamamaya çalıştım.

- I tried to keep from crying.
- I tried not to cry.

Bakmamaya çalıştım.

I tried not to stare.

Endişelenmemeye çalıştım.

I tried not to worry.

- Çalışıyordum.
- Çalıştım.

- I was working.
- I was studying.
- I worked.

Çok çalıştım.

I studied very hard.

Onu çalıştım.

I've studied it.

Tom'la çalıştım.

- I've worked with Tom.
- I worked with Tom.

Boston'da çalıştım.

I worked in Boston.

Kaçmaya çalıştım.

I tried running.

Avustralya'da çalıştım.

I worked in Australia.

Gülümsemeye çalıştım.

I tried to smile.

Direnmeye çalıştım.

I tried to resist.

Esnememeye çalıştım.

I tried not to yawn.

Anlamaya çalıştım.

I tried to understand.

- Gizlenmeye çalıştım.
- Gizlenmeyi denedim.
- Saklanmaya çalıştım.

I tried to hide.

- Onu korumaya çalıştım.
- Onu kurtarmaya çalıştım.

I tried to save him.

- Araya kaynamaya çalıştım.
- Ortama uyum sağlamaya çalıştım.

I tried to blend in.

- Ben bütün gece çalıştım.
- Bütün gece çalıştım.

I worked all night.

- Polise ulaşmaya çalıştım.
- Polisle bağlantı kurmaya çalıştım.

I tried to get in touch with the police.

- Biraz uyumaya çalıştım.
- Biraz uyku almaya çalıştım.

I tried to get some sleep.

- Kendimi rahat ettirmeye çalıştım.
- Kendimi rahatlatmaya çalıştım.

I tried to make myself comfortable.

- Daha agresif olmaya çalıştım.
- Daha saldırgan olmaya çalıştım.
- Daha atılgan olmaya çalıştım.

I tried to be more aggressive.

Nehirde yüzmeye çalıştım.

I've tried swimming in the river.

Ben gülmemeye çalıştım.

I tried not to laugh.

Hayatım için çalıştım.

I ran for my life.

Ona yazmaya çalıştım.

I tried to write him.

Seni bulmaya çalıştım.

- I tried to get hold of you.
- I tried to find you.

Seni uyarmaya çalıştım.

I tried to warn you.

Bugün çok çalıştım.

I worked a lot today.

Onu uyarmaya çalıştım..

I tried to warn him.

Onu uyarmaya çalıştım.

- I tried to warn her.
- I did try to warn him.
- I did try to warn her.
- We tried to warn him.
- We tried to warn her.

Tom'u neşelendirmeye çalıştım.

I tried to cheer Tom up.

Bütün gece çalıştım.

- I worked all night.
- I've worked all night.

Bunun üzerinde çalıştım.

I worked at it.

Ben kaçmaya çalıştım.

I tried to escape.

Tom'u uyarmaya çalıştım.

- I did try to warn Tom.
- I tried to warn Tom.

Makul olmaya çalıştım.

I've tried to be reasonable.

Arkadaşın olmaya çalıştım.

I've tried to be your friend.

Görevimi yapmaya çalıştım.

I've tried to do my duty.

Çok fazla çalıştım.

I've worked very hard.

Okulda çok çalıştım.

I studied a lot in school.

Gürültü yapmamaya çalıştım.

I tried not to make any noise.

Tom'u durdurmaya çalıştım.

- I tried to get Tom to stop.
- I tried to stop Tom.

Tom'u getirtmeye çalıştım.

I tried to get Tom to come.

Seni korumaya çalıştım.

I tried to protect you.

Tom'a söylemeye çalıştım.

I tried to tell Tom.

Tom'u kurtarmaya çalıştım.

I tried to save Tom.

Tom'u bulmaya çalıştım.

I tried to find Tom.

Bütün gün çalıştım.

I have studied all day.

Dün ofisimde çalıştım.

I worked in my office yesterday.

Onunla konuşmaya çalıştım.

- I've tried to talk to her.
- I have tried to talk to her.

Dağa tırmanmaya çalıştım.

I tried climbing the mountain.

Bir saat çalıştım.

I studied for one hour.

Bahçede çok çalıştım.

I worked hard in the garden.

Onunla birlikte çalıştım.

I've worked with her.

Dans etmeye çalıştım.

I tried to dance.

Bugün ağlamamaya çalıştım.

I tried not to cry today.

Girişken olmaya çalıştım.

I tried to be aggressive.

Masum görünmeye çalıştım.

I tried to look innocent.

Tom'u diriltmeye çalıştım.

I tried to resuscitate Tom.

Seni kurtarmaya çalıştım.

I tried to save you.

Bilgisayarımda biraz çalıştım.

I worked a bit at my computer.

Tom için çalıştım.

I worked for Tom.

Bu sabah çalıştım.

I worked this morning.

Gerçekten sıkı çalıştım.

I tried really hard.

Onlarla birlikte çalıştım.

I've worked with them.

Onları uyarmaya çalıştım.

I did try to warn them.

Onlarla konuşmaya çalıştım.

I tried to talk to them.

Onlara söylemeye çalıştım.

I tried to tell them.

Ona söylemeye çalıştım.

I tried to tell him.

Onun için çalıştım.

I worked for him.