Translation of "Tencere" in English

0.004 sec.

Examples of using "Tencere" in a sentence and their english translations:

Tencere taşıyor.

The pot is boiling over.

Tencere kapağı nerede?

Where's the pan lid?

Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.

There's a lid for every pot.

Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.

Nothing really stands out.

Ne demişler? İzlenen tencere asla kaynamaz.

What do they say? A watched pot never boils.

Her tencere için bir kapak var.

- There's a lid for every pot.
- There is a lid for every pot.

Gıda ve tencere seti mutfak dolaplarında saklanır.

- Food and utensils are stored in kitchen cabinets.
- Food and cookware are stored in kitchen cabinets.

Ben sadece bir tencere taze kahve yaptım.

I just made a fresh pot of coffee.

Çorba pişirmek için büyük bir tencere kullanırım.

I use a big pot to cook soup.

Indüksiyon ocakları doğrudan tencere ve tavalar ısıtmak için mıknatıslar kullanır.

Induction cookers use magnets to directly heat pots and pans.

- Tencere dibin kara seninki benden kara.
- Benzer benzeri çeker.
- Kişi kendinden bilir işi.

It takes one to know one.

- Tom ve Mary bir elmanın iki yarısı gibiler.
- Tom ve Mary tencere-kapak gibiler.

Tom and Mary are two of a kind.

- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

- The pot calls the kettle black!
- That's like the pot calling the kettle black.

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

Look who's talking.