Translation of "Yaptım" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Yaptım" in a sentence and their arabic translations:

- Onu kendim yaptım.
- Kendim yaptım.

فعلت هذا بنفسي.

Biliyorum yaptım.

أعلم أنّني فعلت.

Bunu yaptım.

ركبت مرة أخرى.

Görevimi yaptım.

- قمت بواجبي.
- قمت بما عليّ.

- Onu ben kendim yaptım.
- Kendim yaptım.

صنعتها بنفسي.

Kesinlikle. Bunu yaptım.

تمامًا، قمتُ بذلك.

Onu ben yaptım.

فعلت هذا

Kendime “ne yaptım ben? Nerede yanlış yaptım?” diyordum.

كنت أسأل نفسي، ما الذي أفعله؟ أين أخطأت؟

- Bunu çok kez yaptım.
- Bunu birçok defa yaptım.

لقد فعلت ذلك مرات عديدة.

Bunu bir süre yaptım,

قمت بهذا لمدّة قصيرة،

Ben de öyle yaptım.

وهذا ما فعلته.

Sonra işletme doktorası yaptım.

ثم حصلت على الدكتوراة في إدارة الأعمال.

Böylelikle bir şeyler yaptım.

فاستخدمت شيئاً آخر.

Tarih bölümünde doktora yaptım

حصلت على درجة الدكتوراه في التاريخ،

Peki bunu neden yaptım?

لماذا فعلت ذلك؟

Bir TV sunumu yaptım,

قدمت تقريرًا على التلفاز،

Yapabileceğim her şeyi yaptım.

للحصول على المعرفة التي أردتها بشدة.

Onu kimseye danışmadan yaptım.

فعلتُ ذلك دون استشارة أحد.

Bu sandalyeyi ben yaptım.

صنعتُ هذا الكرسي.

Bunu onun için yaptım.

- لقد فعلت ذلك لأجلها.
- فعلت ذلك من أجلها.

Ben elimden geleni yaptım.

بذلت قصارى جهدي.

Ben bir hata yaptım.

- ارتكبت خطأً.
- اقترفت خطأً.

Dün bir anfi yaptım.

صنعتُ مُضَخِّمًا أمس.

Ben bir yürüyüş yaptım.

تمشّيت.

Ben onu çabucak yaptım.

فعلته بسرعة.

Fransızca sınavımda iyi yaptım.

عملت جيدا بامتحان الفرنسي

Ben 5 yıldız yaptım. 6 yıldızı yaptım ben sen yapabildin mi

لقد صنعت 5 نجوم. لقد صنعت 6 نجوم ، هل يمكنك أن تفعل ذلك؟

Bu yüzden ne mi yaptım?

فما الذي فعلته؟

Johnny'nin öz güvenine ne yaptım?

مالذي فعلته بثقة جوني بنفسه؟

Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım:

وقد فعلت ذلك عن طريق مشاركة ثلاثة متناقضات:

Bende hata yaptım hissi uyandırdı.

بأنني لم أشارك هذا الجزء الهام من حياتي.

Ben kocaman bir hata yaptım.

وقد ارتكبتُ خطأ كبيرًا.

Sadece daha fazla makyaj yaptım.

وضعت المزيد من الماكياج.

Bundan dolayı, bir plan yaptım.

لذلك وضعت خطة.

Zayıf hissettiğimde güçlüymüş gibi yaptım,

تظاهرتُ لأكون الرجل القوي عندما شعرتُ بالضعف،

Ben de bir deney yaptım.

لذلك حاولتُ تجربة،

Testte kötü bir hata yaptım.

عملت غلطة كبيرة بالفحص

Ben büyük bir hata yaptım.

ارتكبت خطأً فادحاً.

Yorgun olduğum için şekerleme yaptım.

كما كنت متعبة، اخذت غفوة.

Sonraki yıl Kanada dağlarında binicilik yaptım.

السنة التالية ذهبت في درب ركوب إلى الجبال الصخرية الكندية.

Kızgınken her zaman yaptığım şeyi yaptım.

لذا فعلت ما أفعله عادةً عندما أكون غاضبة:

Google Görseller'de chien için arama yaptım

بحثت في محرك بحث غوغل عن صور كلاب،

"Doğru şeyi yaptım mı?" diye düşünüyorlar.

"هل قمنا بفعل الصواب؟"

Yaşamımın en önemli araba yolculuğunu yaptım.

أخذت أحد أهم خطوات حياتي.

Hikaye atıyor ben bunu yaptım diye

يرمي قصة لأنني فعلت ذلك

Ben çok araştırma yaptım bununla alakalı -

أنا قمت بالكثير من البحث فيما يتعلق بذلك-

Bunu da yaptım ve gerçekten de

قمت بهذا أيضًا، وفي الحقيقة

Seksen bir illik bir proje yaptım.

عملت مشروعًا لـ81 محافظة.

Yorgun olmama rağmen elimden geleni yaptım.

مع أني كنت متعبا إلا أني قدمت أفضل ما عندي.

Yaptığım her şeyi Tom için yaptım.

كلّ ما فعلتُ كان لِتوم.

Tom ile daha önce iş yaptım.

- لقد تعاملت مع توم سابقا.
- لقد تعاملت مع توم من قبل.

Onun üstüne de Uluslararası İlişkiler masterı yaptım.

حصلت على درجة الماجستير في العلاقات الدولية.

Bir inşaat şirketinin hukuk müşavirliğini yaptım, İzmit'de.

عملت كمستشار قانوني في شركة إنشاءات في إزميت.

- Bir saat kestirdim.
- Bir saat şekerleme yaptım.

أخذت قيلولة لمدة ساعة.

Bunu en az yüz kere yaptım, sanırım.

اظن انني فعلت هذا على الأقل مئة مرة

Üniversiteye gittim, evlendim, çocuk ve kariyer de yaptım

ذهبت للجامعة، تزوجت، أنجبت، حظيت بوظيفة،

Ben çoğu kız ve kadının yapmayı öğrendiğini yaptım.

‫فعلت ما تعلمت العديد ‬ ‫من الفتيات والنساء القيام به.‬

Bana onu yapmamı söyledi, bu yüzden onu yaptım.

أمرني أن أقوم بهذا، فقمت به.

Gittim, yaptım ve harbiden acayip bir duygu hissettim.

ذهبت وقمت بالأمر، وأصدقكم القول شعرت بشيء غريب.

Ben 2003'ten 2007 yılına kadar Boston'da öğrenim yaptım.

درست في بوسطون من عام ألفين و ثلاثة إلى عام ألفين و سبعة للميلاد.

Ama ben hiç bırakmadım. Her gün o alıştırmayı yaptım.

لكنني لم أترك هذا التمرين مطلقًا، وواظبت عليه كل يوم.

Ben kitaplık yaptım diye bana gazeteci soruyor, “Niye kitaplık yaptın?”

قمت بعمل مكتبة فسألني الصحفي، "لماذا وضعت هذه المكتبة؟"

Ikinci dönem bir sunum yaptım, Türkçe dersinde, amfide, 100 almıştım

قدمت عرضًا في الفصل الدراسي الثاني، بمحاضرة اللغة التركية، في المدرج، وحصلت

Bunun için de onlarca cesur ve ilginç organizasyon sahibiyle röportaj yaptım;

وأجريتُ مقابلات لمضيفين شجعان وفوق العادة...

öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.

بنيت طريقًا قويًا جدًا لدرجة أن المركبات الصغيرة يمكنها عبوره بأمان.