Translation of "Tarzından" in English

0.004 sec.

Examples of using "Tarzından" in a sentence and their english translations:

Senin gülme tarzından hoşlanıyorum.

- I like the way you smile.
- I like your way of smiling.

Tom'un davranma tarzından bıktım.

I'm fed up with the way Tom's been acting.

Tom'un Fransızca konuşma tarzından etkilendim.

I was impressed by the way Tom spoke French.

Tom'un sana bakma tarzından hoşlanmıyorum.

I don't like the way Tom looks at you.

Bana bağırma tarzından bıktım usandım.

I'm sick and tired of the way you yell at me.

Tom Mary'nin gülme tarzından hoşlanmıyor.

Tom doesn't like how Mary laughs.

Aklından geçeni söyleme tarzından hoşlanmıyorum.

I don't like the way you speak your mind.

Tom'un şarkı söyleme tarzından hoşlanmıyorum.

I don't like the way Tom sang.

Tom davranılma tarzından memnun değildi.

Tom wasn't happy with the way he was being treated.

O onların resepsiyon tarzından memnun değil.

He is displeased with their way of reception.

Tom'un davranma tarzından nefret etmiyor musun?

Don't you just hate the way Tom behaves?

Tom'un Mary'ye davranma tarzından hâlâ hoşlanmıyorum.

I still don't like the way Tom treats Mary.

Tom, Mary'nin evini temizleme tarzından memnundu.

Tom was satisfied with the way Mary cleaned his house.

Tom'a davranma tarzından sonra kendinden utanmalısın.

You should be ashamed of yourselves after the way you treated Tom.

Tom Mary'nin onunla konuşma tarzından hoşlanmadı.

Tom didn't like the way Mary spoke to him.

Tom, Mary'nin John'a davranma tarzından hoşlanmıyor.

Tom doesn't like the way Mary treats John.

Bu dergide Juliana giyme tarzından bahsediyor.

In this magazine Juliana talks about the way she dresses.

Leyla abartılı yaşam tarzından keyif alıyordu.

Layla enjoyed her extravagant lifestyle.

Tom Mary'nin spagetti yapma tarzından hoşlanmıyor.

Tom doesn't like the way Mary makes spaghetti.

Tom'un bunu yapma tarzından etkilendin mi?

Were you impressed by the way Tom did that?

Tom Mary'nin güveç yapma tarzından hoşlanmıyor.

Tom doesn't like the way Mary makes stew.

Boyacıların ofisimi boyama tarzından memnun değilim.

I'm not happy with how the painters painted my office.

Tom'un bunu yapma tarzından çok etkilendim.

I was very impressed by the way Tom did that.

Sami kırsal yaşam tarzından zevk alıyordu.

Sami enjoyed the country lifestyle.

Doğruyu söylemek gerekirse, onun konuşma tarzından hoşlanmadım.

To tell the truth, I don't like his way of talking.

Onun davranma tarzından memnun olmadığımı Tom'a bildirdim.

- I let Tom know that I wasn't happy with the way he was behaving.
- I let Tom know I wasn't happy with the way he was behaving.

Tom'a onun davranma tarzından mutlu olmadığımı söyledim.

I told Tom I wasn't happy with the way he was acting.

Tom onların ona davranma tarzından şikayet etti.

Tom complained about the way they treated him.

Tom Mary'yi bunu yapma tarzından dolayı eleştirdi.

Tom criticized Mary for the way she did that.

Tom Mary'nin onun yumurtalarını pişirme tarzından mutlu değildi.

Tom wasn't happy with the way Mary cooked his eggs.

Tom Mary'nin davranma tarzından mutlu değildi gibi görünüyordu.

Tom looked like he wasn't happy with the way Mary was behaving.

Bir kişinin konuşma tarzından nereli olduğunu genellikle söyleyebilirsin.

You can often tell where a person comes from by the way he speaks.

Fiziksel kitaplar okurum, çünkü onların hissetme tarzından hoşlanıyorum.

I read physical books, because I like the way they feel.

Son zamanlarda Tom muhtemelen Mary'nin davranma tarzından bıktı.

Tom's probably sick and tired of the way Mary's been behaving lately.

Söylediğinin doğru olduğunu kabul ediyorum ama onu söyleme tarzından hoşlanmıyorum.

I admit that what you say is true, but I don't like the way you say it.

- Tom Mary'nin şarkı söylemesinden hoşlandığını söylüyor.
- Tom Mary'nin şarkı söyleme tarzından hoşlandığını söylüyor.

Tom says he likes the way Mary sings.