Translation of "Taşımaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Taşımaya" in a sentence and their english translations:

Çok fazla taşımaya çalışmayın.

Don't try to carry too much.

- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- O çantaları taşımaya yardım ettim.

I helped carry those bags.

Çocuk ağır kanapeyi taşımaya çalıştı.

The boy tried moving the heavy sofa.

Piyanoyu tek başıma taşımaya çalıştım.

I tried to move the piano by myself.

Toplu taşımaya bindikten sonra kullanıyorum.

I use it after getting on public transportation.

Bir silah taşımaya hiç ihtiyacım olmadı.

I've never needed to carry a gun.

Tom ve ben Mary'yi taşımaya çalıştık.

Tom and I tried to carry Mary.

Toplantıyı önümüzdeki pazar gününe taşımaya karar verdik.

We've decided to move the meeting to next Sunday.

Tom Mary'nin yardımı olmadan kitaplığı taşımaya çalıştı.

Tom tried moving the bookcase without Mary's help.

Tom tek başına piyanoyu taşımaya çalıştı ama taşıyamadı.

Tom tried to move the piano by himself, but he couldn't.

Tom sırtı ağrıdığı için piyanoyu taşımaya yardım edemiyor.

Tom can't help move the piano because he has a bad back.

Fadıl, Dania'yı onunla birlikte Kahire'ye taşımaya ikna etti.

Fadil convinced Dania to move to Cairo with him.

Masayı taşımaya çalıştığımda karşıya çekerken bacaklarından biri kulak tırmalayıcı bir ses yaptı.

When I tried to move the desk, one of its legs made a jarring sound as it scraped across the floor.