Translation of "Başıma" in English

0.017 sec.

Examples of using "Başıma" in a sentence and their english translations:

- Kendi başıma yapmalıydım.
- Onu kendi başıma yapmalıydım.
- Onu yalnız başıma yapmalıydım.

- I should have done it by myself.
- I should've done it by myself.

Ama başıma geldi.

It happens to me.

Büyükbabamın okşadığı başıma,

My grandpa patted my head,

Tek başıma yürüdüm.

I walked alone.

Tek başıma gidemem.

I can't go alone.

Tek başıma yaşayamam.

I can't live on my own.

Kendi başıma evdeydim.

I was home by myself.

Tek başıma buradayım.

I'm here on my own.

Kendi başıma olacağım.

I'll be on my own.

Başıma bela olacaksın.

You're going to be the death of me.

Kendi başıma halledebilirim.

I can manage on my own.

Kendi başıma çalışırım.

- I work alone.
- I work on my own.

Başıma bela gelecek.

I'm going to get in trouble.

Tek başıma gideceğim.

I'll go on my own.

Yalnız başıma gittim.

I went by myself.

Yalnız başıma gidiyorum.

I'm going by myself.

- Onu tek başıma yapabilirim.
- Onu yalnız başıma yapabilirim.

I can do it alone.

- Tek başıma Fransızca öğreniyorum.
- Kendi başıma Fransızca öğreniyorum.

- I'm learning French on my own.
- I am studying French by myself.

- İşi tek başıma bitirdim.
- İşi tek başıma tamamladım.

I completed the work by myself.

''Tek başıma dünyayı değiştiremem,

"I alone cannot change the world,

Başıma bir şey geldi.

and training to be a priest.

Orada tek başıma otururken

And sitting there alone --

Tek başıma yaşamaya başladım.

I began living by myself.

Onu tek başıma yapabilirim!

- I can do it by myself.
- I can do it by myself!

Tek başıma seyahat ettim.

I traveled by myself.

Tek başıma yaşamak istemiyorum.

- I don't want to live all by myself.
- I don't want to live by myself.
- I don't want to live on my own.

Tek başıma ormanda yürüdüm.

I walked in the woods by myself.

Arabamı kendi başıma bulacağım.

I'll find my car on my own.

Bu benim başıma geldi.

This happened to me.

Problemi tek başıma çözeceğim.

- I'm going to work out the problem by myself.
- I am going to work out the problem by myself.

Onu tek başıma yapamıyorum.

- I can't do it alone.
- I can't do it by myself.

Bunu tek başıma yapamam.

- I can't do that on my own.
- I can't do this by myself.

Bunu kendi başıma yapamam.

I can't do this on my own.

Çocuğumuzu kendi başıma büyütemem.

I can't raise our child by myself.

İşi kendi başıma bitirdim.

I finished the work by myself.

Ben tek başıma yaşıyorum.

- I live by myself.
- I live on my own.

Bugün başıma gelenlere inanmayacaksın.

You won't believe what happened to me today.

Tek başıma dönmek istemiyorum.

I don't want to go back alone.

Onu kendi başıma açayım.

Let me open it by myself.

Seni kendi başıma öldürebilirdim.

I could kill you myself.

Yalnız başıma yaşamak istiyordum.

I wanted to live by myself.

Yalnız başıma yaşamak istiyorum.

I want to live by myself.

Kendi başıma olmayı sevmiyorum.

I don't like being on my own.

Bunu kendi başıma çözdüm.

I figured it out by myself.

Kendi başıma olmayı seviyorum.

I like being on my own.

Orada tek başıma yaşıyorum.

I live there by myself.

Bunu yalnız başıma yapmalıyım.

I ought to do this by myself.

Onu tek başıma yapabilmeliydim.

- I should've been able to do that by myself.
- I should have been able to do that by myself.

Kendi başıma Çince öğreniyorum.

I'm learning Chinese on my own.

Bunu tek başıma yapabilirim.

- I can do this alone.
- I can do that by myself.
- I can do that all myself.
- I can do that on my own.

Onu tek başıma yaptım.

- I did it on my own.
- I did it by myself.
- I did that single-handedly.

Kendi başıma iyi olacağım.

I'll be fine on my own.

Tek başıma olmayı seviyorum.

I like being alone.

O hiç başıma gelmedi.

- That never happened to me.
- It's never happened to me.
- That's never happened to me.

Problemi kendi başıma çözeceğim.

- I'm going to work out the problem by myself.
- I am going to work out the problem by myself.

Onu başıma sarmaya çalışıyorum.

I'm trying to wrap my head around it.

Tek başıma yürümekten hoşlanıyorum.

I like walking by myself.

Onu tek başıma yapabilirdim.

- I could've done that by myself.
- I could have done that by myself.

Teklifi kendi başıma onaylayamam.

I can't approve the proposal by myself.

Kendi başıma Fransızca çalışıyorum.

I am studying French by myself.

Evimde yalnız başıma oturuyorum.

I'm sitting alone in my house.

Tek başıma hayatta kalabilirim.

I can survive alone.

Tek başıma ders çalışıyordum.

I was alone, studying.

Bununla tek başıma yüzleşmeliydim.

I had to face this alone.

Tom'la tek başıma konuşmalıyım.

I need to speak with Tom alone.

Bunu tek başıma yapmadım.

I couldn't do this all alone.

Kendi başıma idare edeceğim.

I'll be okay by myself.

Buraya kendi başıma geldim.

I came here on my own.

Bunu kendi başıma yapabilirim.

I can do this on my own.

Bunu kendi başıma yönetebilirim.

I can manage that on my own.

Onu kendi başıma anladım.

I figured it out on my own.

Kendi başıma yüzmeyi öğrendim.

I learned to swim on my own.

Oraya kendi başıma gideceğim.

I'll get there on my own.

Bunu kendi başıma yapacağım.

I'm going to do this by myself.

Kendi başıma oraya gitmezdim.

I wouldn't go there on my own.

Kendi başıma karar veremem.

I can't make a decision on my own.

Oraya tek başıma gitmedim.

I didn't go there by myself.

Onu tek başıma yapamazdım.

I couldn't have done it alone.

Oraya yalnız başıma gitmeyeceğim.

I'm not going to go in there by myself.

O benim başıma geldi.

That did occur to me.

Sorunu kendi başıma çözebilirim.

I can solve the problem by myself.

Oraya tek başıma gitmemeliydim.

I shouldn't have gone there by myself.

Artık yalnız başıma yürümem.

I don't walk by myself anymore.

Ben tek başıma oturdum.

I sat by myself.

Barda tek başıma oturdum.

I sat at the bar by myself.

Buraya tek başıma geldim.

I came here by myself.

Yalnız başıma dışarı çıktım.

I went out by myself.

Oraya tek başıma gittim.

I went there by myself.