Translation of "Sev" in English

Komşunu sev.

- Love your neighbour.
- Love your neighbor.

Dünyayı sev.

Love the earth.

John'u sev.

Love John.

Beni sev!

Love me!

Beni sev.

Love me.

Sevilmek istiyorsan, sev.

- Love if you want to be loved!
- Love if you want to be loved.

Kendini sev. Vegan ol!

Love yourself. Go vegan!

Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

If you want to be loved, love!

Ve dedi ki Tanrı: Sev!

And God said: Love!

Başkalarını, kendini sevdiğin gibi sev!

Love others as you love yourself!

Ya sev ya terk et.

Love it or leave it.

Beni az ama uzun süre sev.

Love me little, love me long.

Sev veya sevme, bu ilacı almalısın.

You must take this medicine, whether you like it or not.

Senin hatalarını belirttikleri nedeniyle düşmanlarını sev.

Love your enemies, for they point out your mistakes.

Sev diye verdim kalbimi, kullan diye değil!

I gave you my heart for you to love it, not use it!

Sev diye verdim kalbimi, kullan diye değil.

I gave you my heart for you to love it, not for you to use it.

"Komşunu kendin gibi sev" cümlesi İncil'den bir alıntıdır.

"Love your neighbour as yourself" is a quotation from the Bible.

Sev ya da nefret et, bu araç 2014 yılında İngiltere'de yılın arabası seçildi.

Love it or hate it, this vehicle was elected car of the year in 2014 in the U.K.