Translation of "Sevilmek" in English

Sevilmek istiyorum.

I want to be loved.

Sevilmek üzereydim.

I was about to be loved.

Tom sevilmek istiyor.

- Tom wants to be liked.
- Tom wants to be loved.

Herkes sevilmek ister.

- Everybody wants to be loved.
- Everyone wants to be loved.

Sadece sevilmek istiyoruz.

We just want to be loved.

Hepimiz sevilmek istiyoruz.

We all just want to be loved.

Sevilmek istiyorsan, sev.

- Love if you want to be loved!
- Love if you want to be loved.

Tom sevilmek istedi.

- Tom wanted to be loved.
- Tom wanted to be liked.

Sevilmek için sevimli olun!

In order to be loved, be lovable!

Tom sadece sevilmek istiyor.

Tom just wants to be liked.

Ben sadece sevilmek istiyorum.

I just want to be loved.

Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

If you want to be loved, love!

Sevmek ve sevilmek istiyoruz.

We want to love and be loved.

- Sevilmek istiyordum.
- Beğenilmek istemiştim.

I wanted to be liked.

Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.

It is easy to love, but hard to be loved.

Sevmek kolaydır ama sevilmek zordur.

It is easy to love, but difficult to be loved.

Ben sevmek ve sevilmek istiyorum.

I want to love and be loved.

Tom sadece sevilmek istediğini söylüyor.

Tom says he just wanted to be loved.

Sami herkes tarafından sevilmek istiyordu.

Sami wanted to be loved by everybody.

- Kadınlar anlaşılmak değil, sevilmek ister.
- Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlaşılmak için değil.

Women are meant to be loved, not to be understood.

Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır.

To be loved is to be consumed. To love is to give light with inexhaustible oil. To be loved is to stop existing, to love is to endure.

Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.

To love and to be loved is the greatest happiness.

Fadıl sadece sevilmek isteyen bir çocuktu.

Fadil was a child who just wanted to be loved.

Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.

It is the greatest happiness in life to love and to be loved.

Sevmek ve sevilmek, bunlar mutluluğun büyük biçimleridir.

To love and to be loved, these are the biggest forms of happiness.

- Önemli olan sevgi.
- Bütün mesele sevmek ve sevilmek.

Love is all that matters.

- Mutluluk sevilmekle değil, sevmekle olur.
- Mutluluk sevilmek değil, sevmektir.

Happiness is not to be loved, but to love.

İnsanlar sevilmek, nesneler ise kullanılmak için yaratılmıştı. Dünya kaos içinde, çünkü her şey karşıt.

People were created to be loved, things were created to be used. The world is in chaos, because everything is opposite.