Translation of "John'u" in English

0.014 sec.

Examples of using "John'u" in a sentence and their english translations:

John'u sev.

Love John.

Ben John'u arıyorum.

I am looking for John.

Kütüphanede John'u gördüm.

I saw John at the library.

- John'u kaptan olarak seçtik.
- Biz kaptan olarak John'u seçtik.

We chose John as captain.

Tom bana John'u hatırlatıyor.

Tom reminds me of John.

John'u ikna etmek zordur.

It is hard to convince John.

Tom Mary'ye John'u hatırlattı.

Tom reminded Mary of John.

John'u memnun etmek kolaydır.

John is easy to please.

Tom, Mary'ye John'u sordu.

Tom asked Mary about John.

Tom John'u takımdan attı.

Tom kicked John out of the team.

- Tom, John'u eşek sudan gelinceye kadar dövdü.
- Tom, John'u evire çevire dövdü.
- Tom, John'u tekme tokat dövdü.

- Tom beat the shit out of John.
- Tom kicked the crap out of John.

- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.

- I have known John since 1976.
- I've known John since 1976.

O, zarar için John'u suçladı.

She blamed John for the damage.

O zarar için John'u suçladı.

She blamed the damage on John.

Tom Mary'nin John'u yenebileceğini düşündü.

- Tom thought Mary could beat John.
- Tom thought that Mary could beat John.

Tom, Mary'nin John'u aramasını istedi.

Tom wanted Mary to look for John.

Tom ve Mary John'u izlediler.

Tom and Mary followed John.

Tom Mary'nin John'u sevdiğini biliyor.

- Tom knows that Mary loves John.
- Tom knows Mary loves John.

Tom Mary'nin John'u sevdiğini biliyordu.

Tom knew that Mary loved John.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördü.

Tom saw Mary kissing John.

Tom'un John'u yenebileceğini düşünüyor musun?

Do you think Tom can beat John?

Tom Mary ve John'u izliyordu.

Tom was watching Mary and John.

Tom Mary'nin John'u seveceğini düşündü.

- Tom thought that Mary would like John.
- Tom thought Mary would like John.

Tom Mary'nin John'u seveceğini biliyordu.

Tom knew Mary would like John.

Tom Mary'nin John'u sevmediğine şaşırmadı.

- Tom wasn't surprised that Mary didn't like John.
- Tom wasn't surprised Mary didn't like John.

Tom Mary'nin John'u sevmeyeceğini düşündü.

- Tom thought that Mary wouldn't like John.
- Tom thought Mary wouldn't like John.

Tom ve Mary John'u beklemedi.

Tom and Mary didn't wait for John.

John'u kaptan olması için seçtik.

We chose John to be captain.

Tom sana John'u hatırlatmıyor mu?

Doesn't Tom remind you of John?

Tom Mary'nin John'u öptüğünü biliyordu.

- Tom knew Mary had kissed John.
- Tom knew that Mary had kissed John.

Tom ve Mary, John'u arıyorlar.

Tom and Mary are looking for John.

Tom ve Mary John'u bağladı.

Tom and Mary tied John up.

Tom meşru müdafada John'u öldürdü.

Tom killed John in self-defence.

Tom Mary'nin John'u tanıdığını düşündü.

- Tom thought Mary knew John.
- Tom thought that Mary knew John.

Tom bana John'u çok hatırlatıyor.

Tom reminds me a lot of John.

Onlar John'u takımın kaptanı seçti.

They elected John the captain of the team.

Tom Mary'ye John'u beklememesini söyledi.

Tom told Mary not to wait for John.

Tom Mary'nin John'u öldürdüğüne inanıyor.

Tom believes Mary killed John.

Tom John'u düelloya davet etti.

Tom challenged John to a fight.

Tom Mary'nin John'u seveceğini düşünmüyor.

Tom doesn't think Mary will like John.

Tom Mary'nin John'u sevmeyeceğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary won't like John.
- Tom thinks that Mary won't like John.

Tom Mary'nin John'u öpmeyeceğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary won't kiss John.
- Tom thinks that Mary won't kiss John.

Tom Mary'nin John'u beklemesini istedi.

Tom wanted Mary to wait for John.

Tom Mary'nin John'u küçümsediğini düşünüyordu.

- Tom thought Mary despised John.
- Tom thought that Mary despised John.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü görmedi.

Tom didn't see Mary kissing John.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü düşünüyor.

- Tom thinks Mary kissed John.
- Tom thinks that Mary kissed John.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü biliyor.

- Tom knows Mary kissed John.
- Tom knows that Mary kissed John.

Tom ve Mary John'u yetiştirdi.

Tom and Mary raised John.

Tom ve Mary John'u gördü.

Tom and Mary saw John.

Tom, Mary'nin John'u öldürdüğünü düşünüyor.

- Tom thinks Mary killed John.
- Tom thinks that Mary killed John.

Tom ve Mary John'u tanıyor.

Tom and Mary know John.

Tom ve Mary, John'u seviyor.

Tom and Mary like John.

Tom ve Mary, John'u özlüyor.

Tom and Mary miss John.

- Tom, Mary'nin John'u bulmasına yardım etti.
- Tom, Mary'nin John'u bulmasına yardımcı oldu.

Tom helped Mary find John.

Tom, Mary'yi severse ve Mary, John'u seviyorsa, o zaman Tom, John'u sever mi?

If Tom loves Mary, and Mary loves John, then Tom loves John?

Profesör, dersi atlattığı için John'u azarladı.

The professor scolded John for skipping class.

John'u takım kaptanı olması için seçtiler.

- They chose John to be the captain of the team.
- They chose John as the captain of the team.

Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.

Tom saw Mary and John arguing.

Tom ve Mary'nin John'u öldüreceğini düşündüm.

- I thought Tom and Mary were going to kill John.
- I thought that Tom and Mary were going to kill John.

Tom Mary'nin John'u aradığını biliyor muydu?

Did Tom know Mary was looking for John?

Tom Mary'nin John'u kütüphaneye götürmesini istedi.

Tom wanted Mary to drive John to the library.

Tom ve Mary, John'u sakinleştirmeye çalışıyorlar.

Tom and Mary are trying to calm John down.

Tom oğlu John'u Beyzbol maçına götürdü.

Tom took his son John to a baseball game.

Tom Mary'ye John'u görüp görmediğini sordu.

Tom asked Mary if she'd seen John.

Tom ve Mary John'u teselli ediyor.

Tom and Mary are comforting John.

Tom artık Mary'nin John'u görmesini istemiyordu.

Tom didn't want Mary to see John anymore.

Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.

Tom knew Mary had threatened John.

John'u beklerken Tom ve Mary'yi gördüm.

I saw Tom and Mary while I was waiting for John.

Tom bir mısır tarlasınında John'u izledi.

Tom followed John across a cornfield.

Tom John'u sonuçları tahrif etmekle suçlandı.

Tom accused John of falsifying the results.

Tom ortaya çıktı ve John'u vurdu.

Tom appeared and shot John.

Tom, Mary ve John'u ziyaret etti.

Tom paid Mary and John a visit.

Tom ve Mary, John'u evlat edindiler.

Tom and Mary adopted John.

Mary hem Tom'u hem John'u sever.

Mary likes both Tom and John.

Tom ve John'u ayırt edebiliyor musun?

Can you tell Tom and John apart?

Tom Mary'ye yıllarca John'u görmediğini söyledi.

Tom told Mary he hadn't seen John in years.

Lütfen bana John'u dokuzda aramamı hatırlat.

Please remind me to call John at nine.

John'u bizim kaptan olması için seçtik.

We chose John to be our captain.

Tom Mary'ye John'u tanıyıp tanımadığını sordu.

Tom asked Mary if she knew John.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde üzgündü.

Tom was upset when he saw Mary kissing John.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde sinirlendi.

- Tom got angry when he saw Mary kissing John.
- When Tom saw Mary kissing John, he got angry.

Tom, John'u araması için Mary'yi gönderdi.

Tom sent Mary out to look for John.

Tom Mary'nin neden John'u sevmediğini bilmiyordu.

Tom didn't know why Mary didn't like John.

Tom Mary'ye neden John'u sevmediğini sordu.

Tom asked Mary why she didn't like John.

Tom Mary'nin John'u görmeye gideceğini söyledi.

- Tom said Mary was going to go see John.
- Tom said that Mary was going to go see John.

Tom Mary'ye John'u yalnız bırakmasını söyledi.

Tom has told Mary to leave John alone.

Tom, Mary'nin John'u gerçekten sevdiğini söyledi.

Tom said that Mary really liked John.