Translation of "Sebebinin" in English

Bu durumun sebebinin

They thought it might have something to do with

Başarabilmesinin sebebinin arkadaşlarının yardımından kaynaklandığını hissetti.

He felt that the reason he was able to succeed was because of his friends' help.

Tom'un gitme sebebinin o olduğunu sanmıyorum.

- I don't think that's why Tom left.
- I don't think that that's why Tom left.

Kazanın sebebinin ne olduğunu bilmek istiyorum.

I want to know what the cause of the accident was.

Tom'un burada olmama sebebinin o olduğunu sanmıyorum.

- I don't think that's why Tom isn't here.
- I don't think that that's why Tom isn't here.

Tom’a bunu yapmamın sebebinin bu olduğunu söylemeliydim.

- I should've told Tom that was the reason I did that.
- I should've told Tom that that was the reason I did that.
- I should have told Tom that was the reason I did that.

Tom'un onu yapma sebebinin o olmadığından oldukça eminim.

I'm pretty sure that's not why Tom did it.

İtalya'daki ayrımcılığın ilk sebebinin ne olduğunu biliyor musun?

Do you know what is the first cause of discrimination in Italy?

Tom Mary'nin bunu yapma sebebinin o olmadığını söyledi.

Tom said that wasn't why Mary did that.

Tom onu yapmak için iyi bir sebebinin olduğunu söyledi.

- Tom said he had a good reason for doing that.
- Tom said that he had a good reason for doing that.

Bir çok balinanın karaya vurmasının sebebinin çok büyük bir oranı bu yüzden

a very large proportion of the reason why many whales hit the land