Translation of "Söylediklerinin" in English

0.007 sec.

Examples of using "Söylediklerinin" in a sentence and their english translations:

Söylediklerinin hepsi doğruydu.

All what he said was right.

Söylediklerinin bir kelimesini anlamıyorum.

I don't understand a word of what you're saying.

Söylediklerinin ana fikrini anladım.

I got the gist of what he was saying.

Sadece söylediklerinin çoğu doğru.

Most of what you just said is true.

Dan'ın söylediklerinin çoğunluğu doğru.

The majority of what Dan is saying is correct.

Tom'un söylediklerinin bazıları doğruydu.

Some of what Tom said was true.

Onun söylediklerinin çoğuyla aynı fikirdeyim.

I am in agreement with most of what he says.

Onun söylediklerinin doğru olduğunu biliyordum.

I knew what he said was true.

Tom'un Fransızca söylediklerinin çoğunu anlayabiliyorum.

I can understand most of what Tom says in French.

Tom Mary'nin söylediklerinin çoğuna inanmıyor.

Tom doesn't believe most of what Mary says.

Tom'un söylediklerinin yarısı gerçek değil.

Half of what Tom says isn't true.

Onu söylediklerinin doğru olmadığını düşünüyorum.

I think that what she says isn't true.

Sami, Leyla'nın söylediklerinin çoğunu hatırlıyor.

Sami remembers the majority of what Layla said.

Tom'un Mary hakkında söylediklerinin hiçbirine inanamayız.

We can't believe anything Tom says about Mary.

Onun söylediklerinin ana fikrini bile anlayamadım.

I couldn't even understand the main point of what he said.

Tom'un söylediklerinin tek bir kelimesini anlamıyorum.

I don't understand a word of what Tom is saying.

Tom'un söylediklerinin çok uygunsuz olduğunu düşündüm.

- I thought what Tom said was very inappropriate.
- I thought that what Tom said was very inappropriate.

O onların birbirlerine söylediklerinin çoğunu anlayamadı.

He couldn't understand much of what they said to each other.

Tom Mary'nin söylediklerinin bir kelimesine inanmadı.

Tom didn't believe a word of what Mary said.

Son zamanlarda, Tom'un söylediklerinin çoğuna inanmıyorum.

Recently, I don't believe much of what Tom says.

Onun söylediklerinin bir yalan olduğunu düşünüyor musun?

- Do you think her story is false?
- Do you think what she said is a lie?

İnsanların onun hakkında söylediklerinin tek kelimesine inanmıyorum.

I don't believe a word of what people have been saying about her.

Tom Mary'nin söylediklerinin doğru olmadığını fark etti.

- Tom realized that what Mary said wasn't true.
- Tom realized what Mary said wasn't true.

Sadece Tom'un söylediklerinin yaklaşık olarak yarısına inanıyorum.

I only believe about half of what Tom says.

Tom sadece Mary'nin söylediklerinin ana fikrini anladı.

Tom only got the gist of what Mary was saying.

Tom, Mary'nin söylediklerinin yalan olduğunu hemen anladı.

Tom knew immediately that what Mary said was a lie.

İnsanların hakkımızda söylediklerinin doğru olduğunu bilmek ne kadar kötü!

How awful to reflect that what people say of us is true!

Onların sana söyledikleri şey dün bana söylediklerinin tam tersi.

What they said to you is exactly the opposite of what they told me yesterday.

- Tom'un söylediğinin gerçek olduğunu sanmıyorum.
- Tom'un söylediklerinin doğru olduğunu sanmıyorum.

- I don't think that what Tom said is true.
- I don't think what Tom said is true.

- Tom'un söylediklerinin doğru olduğunu sanmıyorum.
- Tom'un söylediği şeylerin doğru olduğunu düşünmüyorum.

- I don't think what Tom said was true.
- I don't think that what Tom said was true.

- Tom Mary'nin söylediklerinin çoğuyla aynı fikirde.
- Tom Mary'nin söylediğinin çoğu ile aynı fikirde.

Tom agrees with a lot of what Mary said.

- Tom'un sesinden lafa "ama" ile devam edeceğini hissettim.
- Tom'un ses tonundan söylediklerinin bir de aması olduğunu hissettim.

From Tom's tone, I sensed there was a "but" coming.

Tanrıya inanıyorum, ama tek olan şey olarak değil, gökyüzündeki yaşlı bir adam olarak değil. İnsanların Tanrı diye tanımladıklarının hepimizin içindeki bir şey olduğuna inanıyorum. İsa'nın, Muhammed'in, Buda'nın ve diğer hepsinin söylediklerinin doğru olduğuna inanıyorum.

I believe in God, but not as one thing, not as an old man in the sky. I believe that what people call God is something in all of us. I believe that what Jesus and Mohammed and Buddha and all the rest said was right.