Translation of "Biliyordum" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Biliyordum" in a sentence and their japanese translations:

Kızacağını biliyordum.

君は怒るだろうとわかっていたよ。

Diğerlerini değiştiremeyeceğimi biliyordum.

他人を変えることは出来ないと 分かっていました

Onu seveceğini biliyordum.

- 気に入ってくれると思ってた。
- やっぱり気に入ってくれたね。

Tom'un okuduğunu biliyordum.

トムが勉強中だというのは知っていた。

Sadece erkek olmadığımı biliyordum.

ただ自分はそうではないと 知っていただけです

Biliyordum! İglo yapmamı istiyorsunuz!

イグローがいいんだな

Bunu başından beri biliyordum.

- 先刻承知。
- 初めから知っていました。

Bugünün eğlenceli olacağını biliyordum.

今日はきっと楽しくなると思っていたよ。

Tom'un bunu yapabileceğini biliyordum.

トムができるってのは分かってたよ。

Tom'un Boston'lu olduğunu biliyordum.

トムがボストン出身だって知ってたよ。

Düştüğüm anda bileğimi kırdığımı biliyordum.

私は転んだ瞬間に手首を折ったことが分かった。

Ben bunu baştan beri biliyordum.

- 私は最初からその事は知っていた。
- それは初めから知ってたよ。

Ben başından beri bunu biliyordum.

始めから知っていました。

Tom'un bunu niye yaptığını biliyordum.

私はなぜトムがそんなことをしたのか知っていた。

Biliyordum ki beni yargılamadan dinleyen biri

自分の話を偏見を持たずに 聞いてくれる人がいることで

Tepki vermem gerektiğini biliyordum ama nasıl?

反応しなきゃいけない でもどんな風に?

Onu gördüğüm an kızgın olduğunu biliyordum.

彼を見るやいなや私は彼が怒っているのがわかった。

Başından beri onun yalan söylediğini biliyordum.

彼が嘘を言っているのは最初からわかっていた。

Senin bir erkek arkadaşın olduğunu biliyordum!

- 彼氏がいるって知ってたよ。
- 彼氏がいるって思ってたよ。

Onun bu şekilde işe yarayacağını biliyordum.

このやり方で良いと思ってた。

''Bunu önceden de biliyordum'' diye geçirmiş olabilirsiniz.

「知ってますよ」と思われるでしょう

MS hastalığına uğramış beynlerin zamanla büzüldüğünü biliyordum.

私は多発性硬化症に侵された脳が 次第に萎縮することを知っていました

Daha üç dört yaşlarındayken trans olduğumu biliyordum.

3、4歳の頃から 私は自分が トランスジェンダーだと知っていました

Bu mesajın ne kadar kuvvetli olduğunu biliyordum.

このメッセージが どんなに強烈だったか分かります

Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.

‎本能的に ‎ウェットスーツは着なかった

Onu gördüğüm an, bana kızgın olduğunu biliyordum.

彼に会ったとたんに、彼が私に腹を立てていることがわかった。

Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.

足音を聞いた瞬間、私はそれがだれだかわかった。

Bir gün bunun olacağını her zaman biliyordum.

いつかこんなことになるって、ずっと思ってたよ。

Onu gördüğüm an, onun öfkeli olduğunu biliyordum.

彼を見るとすぐに、彼が怒っていることがわかった。

İşin çok iyi yapılmayacağını ben de biliyordum.

仕事ぶりはあんまりよくないということもわかっている。

Aklınızdan, ''Ya ya tabii,bunu önceden de biliyordum''

「ええ わかってますよ」と

Hava kirliliği hakkında bir şeyler öğrenmem gerektiğini biliyordum.

まずは 大気汚染に関する知識を 得るべきだということです

Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.

‎タコの生涯については ‎すでに熟知していた

Saate göz attım ve saatin kaç olduğunu biliyordum.

ちらりと時計を見て、何時か知りました。

O çiğ yumurtayı yediğim için. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.

生の卵を食べたからだ よくないと思った

Daha önce o durumda yakalandığım için ne yapacağımı tam olarak biliyordum.

以前そういう立場に置かれたことがあったので、どうしたら良いのかはっきりと分かった。

Finans merkezini takip etmenin iyi para kazandıran bir iş olduğunu biliyordum

金融の仕事は高給だと 分かっていましたが