Translation of "Biliyordum" in Finnish

Kızacağını biliyordum.

Minä tiesin, että suuttuisit.

Onu biliyordum.

- Tiesin sen.
- Minä tiesin sen.

Suçlanacağımı biliyordum.

Tiesin että minua syytettäisiin.

Geleceğini biliyordum.

Tiesin että tulisit.

Deli olmadığımı biliyordum.

Tiesin, etten ole hullu.

İyi olduğunu biliyordum.

Minä tiesin, että olit kunnossa.

Geri geleceğinizi biliyordum.

Tiesin, että tulisit takaisin.

Bunu zaten biliyordum.

Tiesin tämän jo.

Bunun olacağını biliyordum.

Tiesin, että tässä kävisi näin.

Kabul edeceğini biliyordum.

Tiesin, että hän suostuisi.

Tom'un kaybetmeyeceğini biliyordum.

- Tiesin, että Tom ei tule häviämään.
- Tiesin, ettei Tom häviäisi.

Biliyordum! İglo yapmamı istiyorsunuz!

Tiesin sen. Haluat, että rakennan iglun.

Tom'un farklı olduğunu biliyordum.

Tiesin, että Tom on erilainen.

Bugünün eğlenceli olacağını biliyordum.

- Tiesin, että tästä päivästä tulisi hauska.
- Tiesin että tämä päivä olisi hauska.

Fransızca okumam gerektiğini biliyordum.

Minä tiesin, että minun olisi pitänyt opiskella ranskaa.

Tom'un geri geleceğini biliyordum.

- Tiesin, että Tommi tulisi takaisin.
- Minä tiesin, että Tommi tulisi takaisin.

Tom'un Mary'yi durduracağını biliyordum.

Tiesin, että Tom pysäyttäisi Maryn.

Beni terk etmeyeceğini biliyordum.

Tiesin ettet hylkäisi minua.

Beni kurtarmaya geleceğinizi biliyordum.

Tiesin, että tulisit pelastamaan minut.

Tom'un burada olacağını biliyordum.

Tiesin, että Tom olisi täällä.

Tom'un biraz Fransızca konuştuğunu biliyordum.

Minä tiesin, että Tom puhuisi vähän ranskaa.

Sen bilmeden önce ben biliyordum.

Tiesin ennen sinua.

Raporu öğleden önce bitirmem gerektiğini biliyordum.

Tiesin että minun piti saada raportti valmiiksi ennen keskipäivää.

Bana bir şey göstermek istediğini biliyordum.

Tiesin että halusit näyttää minulle jotakin.

Tom'un bugün eve erken gideceğini biliyordum.

Tiesin, että Tom menisi aikaisin kotiin tänään.

Tom'un aptalca bir şey söyleyeceğini biliyordum.

Tiesin, että Tom sanoisi jotain typerää.

Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.

Osasin vaistomaisesti olla käyttämättä sukelluspukua.

Onu gördüğüm an, bana kızgın olduğunu biliyordum.

Heti kun näin hänet, tiesin hänen olevan minulle vihainen.

Er ya da geç bunun olacağını biliyordum.

Tiesin, että se tapahtuisi ennemmin tai myöhemmin.

Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.

Tiesin silloin mustekalan elämänvaiheet jo melko hyvin.

Bunun doğru olamayacak kadar çok iyi olduğunu biliyordum.

Tiesin, että tämä oli liian hyvä ollakseen totta.

Bunun Tom ve benim aramda işe yaramayacağını biliyordum.

Tiesin, ettei Tomin ja minun väliset kemiat toimisi ikinä.

Bunun Senin ve Tom'un arasında işe yaramayacağını biliyordum.

Tiesin, ettei sinun ja Tomin suhteesta tulisi koskaan mitään.

Tom'un o konuda yapacak bir şeyi olduğunu biliyordum.

Arvasin että Tomilla oli jotain tekemistä sen kanssa.

O çiğ yumurtayı yediğim için. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.

Se johtuu raa'an munan syömisestä. Tiesin, että se on huono idea.