Translation of "Biliyordum" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Biliyordum" in a sentence and their arabic translations:

Geleceğini biliyordum.

- عرفت أنك ستأتي.
- لقد علمت أنك قد تأتي

Diğerlerini değiştiremeyeceğimi biliyordum.

علمت أنه لا يمكنني تغيير الناس.

Sen olduğunu biliyordum.

كنت أعلم أنه أنت.

Tom'un geleceğini biliyordum.

عرفت أن توم سيأتي.

Onu unutmayacağını biliyordum.

علمت أنّك لن تنساها.

Kabul edeceğini biliyordum.

علمت أنه سيقبل.

Onun annesi olacağımı biliyordum.

علمت أنه يفترض بي أن أكون أمها.

Yaşam becerileri öğreteceğimi biliyordum,

كنت أعلم أنني سأقدم مهارات حياتية.

Sadece erkek olmadığımı biliyordum.

علمت أنني لم أكن واحدًا فحسب.

Biliyordum! İglo yapmamı istiyorsunuz!

‫كنت واثقاً! تريدني أن أصنع كوخ الإسكيمو!‬

Bir de ben biliyordum.

وكنت أنا أيضًا فقط أعلمه.

Tom'un kiminle konuştuğunu biliyordum.

أعلم مع من تكلم توم.

Her zaman ayrıcalıklı olduğumu biliyordum.

كنت دائمًا أعلم بأني مميزة،

Ama bunun mümkün olmadığını biliyordum.

لكنني كنت أعرف أنّ هذا ليس ممكناً.

O kadar kolay olamayacağını biliyordum.

علمت بأن ذلك لن يكون سهلا بهذا القدر.

Komik bir şey olabileceğini biliyordum.

علمت أن شيئا طريفا قد يحدث.

Dahası, nasıl karşılık vereceğimi de biliyordum.

وعلاوة على ذلك، عرفت كيف أردّ.

çünkü işlerin daha iyi olabileceğini biliyordum.

لأنني علمتُ أن الأمور يمكن أن تكون أفضل.

Biliyordum ki beni yargılamadan dinleyen biri

أيقنت أن شخصا يستمع إلي من غير إصدار أحكام

Tepki vermem gerektiğini biliyordum ama nasıl?

وعرفتُ أنني بحاجة للتصرف، لكن كيف؟

Müvekkilimin bu ortamda şansı olmayacağını biliyordum.

علمت أن موكّلي لن يحصل على فرصة عادلة بهذا التشكيل.

''Bunu önceden de biliyordum'' diye geçirmiş olabilirsiniz.

"أعلم هذا مسبقاً."

MS hastalığına uğramış beynlerin zamanla büzüldüğünü biliyordum.

كنت أعرف أن العقول المصابة بمرض التصلب المتعدد مع االوقت، تتقلص.

Daha üç dört yaşlarındayken trans olduğumu biliyordum.

عرفت أنني متحولة جنسية في الثالثة أو الرابعة من عمري.

Bu mesajın ne kadar kuvvetli olduğunu biliyordum.

أعلم كم كانت هذه الرسالة قوية

Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.

‫بشكل غريزي، لم أكن أرتدي بدلة الغوص.‬

Aklınızdan, ''Ya ya tabii,bunu önceden de biliyordum''

بعضكم يقول،"نعم، أنا أعلم هذا مسبقاً."

Hava kirliliği hakkında bir şeyler öğrenmem gerektiğini biliyordum.

فلابد أن أكون على دراية بتلوث الهواء.

Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.

‫في هذه المرحلة، كنت على دراية جيدة‬ ‫بأطوار حياة الأخطبوط.‬

Bunun plastik olduğunu biliyordum ama ahşap gibi tadı vardı.

علِمتُ أنها كانت بلاستيكًا لكن طعمها كان كطعم الخشب.

"Bu ekonomik kriz ortamını ve olacakları biliyordum" diyor bu adam

يقول هذا الرجل: "كنت أعرف هذه الأزمة الاقتصادية وماذا سيحدث".

Ve bazı yazarların onları yazarken aylar, belki de yıllar harcadığını biliyordum.

وأنّ كاتبًا ما كان يمضي شهورًا، وربما سنينًا، ليكتبها.

O çiğ yumurtayı yediğim için. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.

‫بسبب تناولي لهذه البيضة النيئة.‬ ‫كنت أعرف أنها ليست بفكرة طيبة.‬

Finans merkezini takip etmenin iyi para kazandıran bir iş olduğunu biliyordum

أعرف أن إتخاذ طريق الموارد المالية سيكون ذا عائد مالي وفير،