Translation of "Rahmetli" in English

Rahmetli kocası kemancıydı.

Her late husband was a violinist.

Maria'nın rahmetli kocası bir kemancıydı.

Maria's late husband was a violinist.

O, rahmetli babamın bir portresidir.

It's a portrait of my deceased father.

Bu, rahmetli babamın bir portresi.

This is a portrait of my late father.

Sesin bana rahmetli büyükannemi hatırlatıyor.

Your voice reminds me of my late grandmother.

Sık sık rahmetli annemi düşünüyorum.

I often think about my deceased mother.

Rahmetli arkadaşımın kızı "Babamın ruhu için dua edeceğim." dedi.

My late friend's daughter said, "I will pray for my father's soul."