Translation of "Kocası" in English

0.011 sec.

Examples of using "Kocası" in a sentence and their english translations:

Onun kocası hapiste.

Her husband is in prison.

Mary'nin kocası tombul.

Mary's hubby is chubby.

Mary'nin kocası neredeydi?

Where was Mary's husband?

Mary'nin kocası zengin.

Mary's husband is rich.

Onun kocası Amerikalıdır.

- She is married to an American.
- Her husband is American.

Onun kocası zengindir.

Her husband is rich.

Rahmetli kocası kemancıydı.

Her late husband was a violinist.

Mary'nin kocası mısın?

Are you Mary's husband?

Tom Mary'nin kocası.

Tom is Mary's husband.

Leyla'nın kocası gitmişti.

Layla's husband was gone.

Kocası mükemmel bir aşçıdır.

Her husband is an excellent cook.

Kocası üç yıldır hapiste.

Her husband has been in prison for three years.

Onun kocası ölmek üzere.

Her husband is about to die.

Kocası ilaçlara aşırı bağımlıdır.

Her husband is heavily dependent on drugs.

Onun kocası bir zinacıdır.

Her husband is an adulterer.

Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.

Her husband is now living in Tokyo.

Kocası onu yıllardır aldatıyor.

Her husband has been cheating on her for years.

Mary'nin bir kocası yok.

Mary doesn't have a husband.

Mary'nin bir kocası yoktu.

- Mary had no husband.
- Mary didn't have a husband.

Mary'nin hiç kocası yoktu.

- Mary had no husband.
- Mary didn't have a husband.

Tom Mary'nin ilk kocası.

Tom was Mary's first husband.

Onun kocası asla öğrenmedi.

Her husband never found out.

Onun kocası arkadaşlarımdan biridir.

Her husband is one of my friends.

Onun kocası genellikle sarhoştur.

Her husband is usually drunk.

Onun kocası neye benziyor?

What is her husband like?

Kocası yüksek sesle horluyordu.

Her husband was snoring loudly.

Tom Mary'nin şimdiki kocası.

Tom is Mary's current husband.

Tom Mary'nin kocası değil.

Tom isn't Mary's husband.

Ben Jamal, Sarah'nın kocası.

I'm Jamal, Sarah's husband.

Ben Tom, Mary'nin kocası.

I'm Tom, Mary's husband.

Fadıl, Leyla'nın altıncı kocası.

Fadil is Layla's sixth husband.

Tom teyzemin eski kocası.

Tom is my aunt's ex-husband.

Sen Mary'nin kocası olmalısın.

You must be Mary's husband.

Kız kardeşimin kocası kayınbiraderimdir.

My sister's husband is my brother-in-law.

Siz Mary'nin kocası mısınız?

Are you Mary's husband?

Maria'nın rahmetli kocası bir kemancıydı.

Maria's late husband was a violinist.

Kocası hakkında sürekli şikâyet ediyor.

She was always complaining about her husband.

Onun son kocası bir piyanistti.

Her late husband was a pianist.

Mary'nin kocası ona kötü davrandı.

Mary's husband abused her.

Onun kocası gerçekten çok içer.

Her husband really drinks like a fish.

Dul kocası ölmüş bir kadındır.

A widow is a woman whose spouse has died.

Mary'nin kocası onu suistimal etti.

Mary's husband abused her.

Onun kocası olmaya karar verdi.

He decided to become her husband.

Tom sonunda Mary'nin kocası oldu.

Tom eventually became Mary's husband.

Mary'nin bir kocası olduğunu bilmiyordum.

Tom didn't know Mary had a husband.

Tom Mary'nin kocası için çalıştı.

Tom worked for Mary's husband.

Tom, Mary'nin kocası gibi davranıyordu.

Tom pretended to be Mary's husband.

Leyla'nın ikinci kocası intihar etti.

Layla's second husband commited suicide.

Kocası öldüğünden beri çok yalnızdı.

She has been very lonesome since her husband died.

Sen Mary'nin kocası değil misin?

Aren't you Mary's husband?

Mary ve kocası Boston'da yaşıyor.

Mary and her husband live in Boston.

Tom, Mary'nin kocası olduğumu bilmiyordu.

- Tom didn't know that I was Mary's husband.
- Tom didn't know I was Mary's husband.

Tom'un Mary'nin kocası olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know that Tom was Mary's husband.
- I didn't know Tom was Mary's husband.

Tom'un Mary'nin kocası olmadığını biliyordum.

- I knew Tom wasn't Mary's husband.
- I knew that Tom wasn't Mary's husband.

Mary'nin kocası onu karakoldan aldı.

Mary's husband picked her up at the station.

Mary'nin kocası onu özlüyor olmalı.

- Mary's husband must be missing her.
- Mary's husband must miss her.

Sami, Leyla'nın kocası öldüğünde oradaydı.

Sami was there when Layla's husband died.

Mary'nin kocası, benim kocamın yaşındadır.

Mary's husband is my husband's age.

Sami, Leyla'nın ikinci kocası oldu.

Sami became Layla's second husband.

Tom gerçekten Mary'nin kocası mı?

Is Tom really Mary's husband?

Tom, Mary'nin kocası, değil mi?

Tom is Mary's husband, isn't he?

Tom benim kız kardeşimin kocası.

Tom is my younger sister's husband.

Linda'nın kocası ona karşı ikili oynuyordu.

Linda's husband was two-timing her.

Nancy'nin kocası üzerinde bir etkisi var.

Nancy has a hold on her husband.

Kocası ölmüş bir kadına dul denir.

A woman whose husband is dead is called a widow.

O genellikle son kocası hakkında konuşur.

She usually talks about her late husband.

Onun kocası Oda ailesinin bir üyesidir.

Her husband is a member of the Oda family.

Onun kocası da çocukların velayetini istedi.

Her husband also wanted custody of the children.

Babamın kız kardeşinin kocası benim eniştem.

My father's sister's husband is my uncle.

Annemin kız kardeşinin kocası benim eniştemdir.

My mother's sister's husband is my uncle.

Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.

The colleague whose husband is French has left for Paris.

Kocası vefat etmiş bir kadın duldur.

A woman whose husband has died is a widow.

O, kocası öldüğünden beri yalnız yaşıyor.

She has lived alone ever since her husband died.

O, Mary'nin eski kocası olabilir mi?

That might be Mary's ex-husband.

Tom herkese Mary'nin kocası olduğunu söyledi.

Tom told everyone that he was Mary's husband.

Onu gelecekteki kocası olarak kabul etti.

She considered him as her future husband.

Dan Linda'nın kocası olarak poz verdi.

Dan posed as Linda's husband.

Bir kocası ve iki kızı vardır.

She has a husband and two daughters.

Tom'un Mary'nin eski kocası olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know that Tom was Mary's ex-husband.
- I didn't know Tom was Mary's ex-husband.

Tom'un Mary'nin kocası olduğunu bilmiyor muydunuz?

Didn't you know Tom was Mary's husband?

Tom'un Mary'nin kocası olduğunu biliyor muydunuz?

Did you know Tom was Mary's husband?

Mary'nin kocası onun kadar inatçı değil.

Mary's husband is just as stubborn as she is.

Tom benim kız kardeşimin eski kocası.

Tom is my sister's ex-husband.

Tom, teyzenin eski kocası, değil mi?

Tom is your aunt's ex-husband, isn't he?

Tom, Mary'nin eski kocası değil mi?

Tom is Mary's ex-husband, isn't he?

Tom, Mary ile kocası arasında oturdu.

Tom sat between Mary and her husband.

Birlikte olduğu kadının kocası tarafından öldürüldü.

He was killed by the husband of the woman he had been hanging out with.

Birde bu yetmezmiş gibi, onun kocası öldü.

To make matters worse, her husband died.

O, kocası gelmeden önce bir haftadır hastanedeydi.

She had been in the hospital for a week before her husband came back.

Onun kocası öldüğünde, içinden intihar etmek geldi.

When her husband died, she felt like committing suicide.

Kocası Almanya'da çalışmış mıydı yoksa okumuş muydu?

Did her husband study or work in Germany?

Onun kocası o eski şapkasını atmasını istedi.

Her husband asked her to throw that old hat away.

Kocası öldüğünden beri Christina çok acı çekiyor.

Since her husband died, Cristina has suffered a lot.

Kocası yeni bir aylık dergi yayınlamayı planlıyor.

Her husband plans to publish a new monthly magazine.

Mary'nin kocası kendi sorunları için onu suçlamıyor.

Mary's husband doesn't blame her for his problems.

Janet öldüğünden beri kocası öfkeden deliye döndü.

Since Janet died, her husband has really gone off the deep end.

Tom kendini Mary'nin eski-kocası olarak tanıttı.

Tom introduced himself as Mary's ex-husband.