Translation of "Olmamaya" in English

Aptal olmamaya çalış.

Try not to be stupid.

Tekrarcı olmamaya çalışmalıyız.

We must try not to be repetitive.

Tom panik olmamaya çalıştı.

Tom tried not to panic.

Çok gergin olmamaya çalışın.

Try not to be so tense.

Neden aynı fikirde olmamaya razı değiliz?

Why don't we just agree to disagree?

Sadece aynı fikirde olmamaya razı olalım.

Let's just agree to disagree.

Tom, ilkbahara kadar saç tıraşı olmamaya karar verdi.

Tom has decided not to get a haircut until spring.

Tom Mary'yi öldürdüğünden hiç pişman olmamaya devam etti.

Tom maintained that he had no regrets for killing Mary.

Bir dahaki sefere o kadar kaba olmamaya çalış.

Try not to be so rude next time.

- İnanç bir plasebo olsa bile, ona sahip olmayı olmamaya tercih ederim.
- İman bir avuntu da olsa, ona sahip olmayı olmamaya yeğlerim.

Even if faith were a placebo, I would rather have it than not.

Bazı konularda iyi olduğumuza kibirli olmamaya çalışarak inanmış olsak da,

even if we believe we're good at some matters, trying not to be arrogant