Translation of "Konserin" in English

Konserin başlangıcını kaçırdım.

I missed the beginning of the concert.

Konserin başlaması için sabırsızdık.

We were impatient for the concert to begin.

Konserin sonuna kadar kalmadım.

I didn't stay until the end of the concert.

Herkes konserin sonunda alkışladı.

Everyone clapped at the end of the concert.

Konserin ilk bölümünü kaçırdım.

I missed the first part of the concert.

Seyirci konserin başlamasını güçlükle bekleyebildi.

The audience could hardly wait for the concert to begin.

Konserin oldukça iyi gittiğini düşündüm.

- I thought the concert went pretty well.
- I thought that the concert went pretty well.

Konserin ne kadar süreceğini düşünüyorsun?

- How long do you think the concert will last?
- How long do you think that the concert will last?

Konserin saat kaçta başladığını öğrenelim.

Let's find out what time the concert begins.

Konserin sonuna kadar kalacağımı sanmıyorum.

- I don't think I'll stay until the end of the concert.
- I don't think that I'll stay until the end of the concert.

Konserin sonuna kadar kaldın mı?

Did you stay till the end of the concert?

Konserin oldukça iyi olduğunu düşündüm.

- I thought the concert was quite good.
- I thought that the concert was quite good.

Tom konserin iyi olduğunu söyledi.

- Tom said the concert was good.
- Tom said that the concert was good.

Tom konserin eğlenceli olduğunu söyledi.

- Tom said the concert was fun.
- Tom said that the concert was fun.

Konserin saat kaçta başlayacağını merak ediyordum.

I wondered what time the concert would begin.

Geçen günkü konserin olduğu yer burası.

This is where the concert took place the other day.

Konserin sonuna kadar kaldığın için teşekkürler.

Thanks for sticking around till the end of the concert.

Tom konserin iyi gidip gitmediğini bilmiyor.

Tom doesn't know whether the concert went well or not.

Konserin ne zaman başladığını bana hatırlat.

Remind me what time the concert starts.

Konserin o kadar uzun sürmesini beklemiyordum.

I didn't expect the concert to last that long.

Konserin saat kaçta başlayacağından emin değilim.

I'm not sure what time the concert is going to start.

- Ben konserin ortasında tiyatroyu terk etmek zorunda kaldım.
- Konserin ortasında tiyatroyu terk etmek zorunda kaldım.

- I had to leave the theatre in the middle of the concert.
- I had to leave the theater in the middle of the concert.

Konserin o kadar uzun sürmesini hiç beklemiyordum.

I never expected the concert to last that long.

Sana konserin sıkıcı olacağını söyledim. Niçin beni dinlemedin?

I told you the concert was going to be boring. Why didn't you believe me?

Tom'a konserin ne kadar iyi olduğunu söyledin mi?

Did you tell Tom how good the concert was?

Tom konserin ne zaman başladığını bana söylemeyi unuttu.

Tom forgot to tell me what time the concert begins.

Konserin, ne pahasına olursa olsun, bir başarı olmasını istiyorum.

I want the concert to be a success at any cost.

Konserin saat kaçta başladığını Tom'un bildiğinden emin olmak zorundayım.

I have to make certain Tom knows what time the concert starts.

Tom Mary'ye konserin ne zaman başladığını bilip bilmediğini sordu.

Tom asked Mary if she knew when the concert started.