Translation of "Kentsel" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kentsel" in a sentence and their english translations:

Çoğu kişi kentsel alanlarda yaşar.

Most people live in urban areas.

Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.

Bicycles are tools for urban sustainability.

Kentsel işsizlik oranı %21'e fırladı.

The unemployment rate in the urban community skyrocketed to 21%.

Daha yumuşak kentsel sistemler yapabilir miyiz?

Can we create softer urban systems?

"Fakir insanlar kentsel dönüşümden nefret etmiyorlar.

"Poor people don't hate gentrification.

Kentsel yayılım çevresel olarak zarar verir.

Urban sprawl is environmentally damaging.

Hızlı bir biçimde yeniden tanımlayan kentsel dönüşümde,

that is rapidly redefining this neighborhood,

Kentsel yenileme projesi şu anda iyi durumda.

The urban-renewal project is now well under way.

Kentsel dönüşüm hakkında konuşmadan önce duraksamama izin verin.

Now let me pause for a moment to talk about gentrification.

Bölgesi kentsel yok olma senaryosunda yalnız olmayacak. Aksine,

will not be alone in the urban extinction scenario. Rather, the

Kentsel alanlardaki gaz salınımı ciddi kirliliğe neden oluyor.

Gas emissions cause serious pollution in urban areas.

Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor.

The urban population in most developing countries is increasing very fast.

Kentsel alanlarda toplu taşıma sadece özel ulaşımdan daha hızlıdır.

- Public transport is only quicker than private transport in urban areas.
- Public transportation is only faster than private transportation in urban areas.

Böyle bir kentsel ortamda her an her şey olabilir.

In such an urban environment, anything could happen at any moment.

Sabah kahvaltısı için veranda yemeği Fransa'nın kentsel alanlarında yaygın olarak uygulanmaktadır.

Patio dining for breakfast is widely practiced in urban areas of France.

- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
- Çiftlik hayatından kentsel hayata geçiş çoğu zaman zordur.

The transition from farm life to city life is often difficult.