Translation of "Nefret" in English

- Ispanaktan nefret ediyorum.
- Ispanaktan nefret ederim.

I hate spinach.

- Beklemekten nefret ediyorum.
- Beklemekten nefret ederim.

I hate waiting.

- Komşularımdan nefret ediyorum.
- Komşularımdan nefret ederim.

I hate my neighbors.

- Kocasından nefret etti.
- Kocasından nefret ediyordu.

She hated her husband.

- Çalışmaktan nefret ederim.
- Çalışmaktan nefret ediyorum.

I hate working.

- Komşusundan nefret ediyor.
- Komşularından nefret ediyor.

- He hates his neighbor.
- He hates his neighbour.

- Kaynanamdan nefret ediyorum.
- Kayınvalidemden nefret ediyorum.

I hate my mother-in-law.

- Birbirlerinden nefret ederler.
- Birbirlerinden nefret ediyorlar.

They hate each other.

- Kıştan nefret ederim.
- Kıştan nefret ediyorum.

I hate the winter.

- Balıktan nefret ederim.
- Balıktan nefret ediyorum.

I hate fish.

- Nefret nefreti doğurur.
- Nefret nefreti besler.

Hate breeds hate.

- Ortaokuldan nefret ederim.
- Ortaokuldan nefret ediyorum.

I hate middle school.

- O Nancy'den nefret ediyor.
- Nancy'den nefret ediyor.

He hates Nancy.

Tom'dan nefret ettiğim için kendimden nefret ediyorum.

I hate myself for hating Tom.

- Onlar örümceklerden nefret eder.
- Örümceklerden nefret ederler.

They hate spiders.

- Onlar birbirlerinden nefret ediyordu.
- Birbirlerinden nefret ettiler.

They hated each other.

- Onlar ondan nefret etti.
- Ondan nefret ediyorlardı.

They hated her.

Onlardan nefret ettiğim için kendimden nefret ediyorum.

I hate myself for hating them.

Ondan nefret ettiğim için kendimden nefret ediyorum.

I hate myself for hating him.

- Onlar ondan nefret ettiler.
- Ondan nefret ediyorlardı.

- They hated him.
- They hated her.

- Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.

I hate hypocrisy.

Belirsizlikten nefret ediyoruz.

We hate uncertainty.

Bilmemekten nefret ediyoruz.

We hate to not know.

Nefret epostalarını siliyoruz.

We delete the hate mails.

İşte bu nefret.

That's hate.

Bu nefret mi?

Is that hate?

Hepimiz nefret ediyoruz.

We all hate.

Ondan nefret eder.

He hates her.

Ondan nefret edilir.

- He is much disliked.
- He is hated.

Nefret bizim düşmanımızdır.

Hatred is our enemy.

Suşiden nefret ederim.

I hate sushi.

Sürüngenlerden nefret ediyorum.

I hate reptiles.

Siyasetten nefret ederim.

I hate politics.

Ondan nefret ediyordu.

She hated him.

Rakunlardan nefret ediyorum.

I hate raccoons.

Kaybetmekten nefret ederim.

I hate losing.

Pazartesilerden nefret ediyorum.

I hate Mondays.

Senden nefret ediyorum!

I hate you!

Çalışmaktan nefret ederim.

I hate working.

Soğuktan nefret ediyorum.

- I can't stand the cold.
- I hate the cold.

Ebeveynlerinden nefret eder.

- He hates her parents.
- He hates his parents.
- She hates her parents.

Kendimden nefret ediyorum.

I hate myself.

Kendinden nefret ediyor.

He hates himself.

Bilgisayarlardan nefret ediyorum.

I hate computers.

Kardan nefret ederim.

I hate snow!

Ailemden nefret ediyorum.

I hate my parents.

Sesimden nefret ediyorum.

I hate my voice.

Sürprizlerden nefret ediyorum.

I hate surprises.

Hayatımdan nefret ediyorum.

I hate my life.

Hayatından nefret ediyor.

- He hates his life.
- She hates her life.

Kumdan nefret ederim.

I hate sand.

Futboldan nefret ediyorum.

- I hate football.
- I hate soccer.

Pazarlardan nefret ederim.

I hate Sundays.

Senden nefret edemiyorum.

- I can't hate you.
- I cannot hate you.

Fanatiklerden nefret ederim.

- I hate fanatics.
- I hate zealots.

O nefret dolu.

- He's vile.
- He is hateful.

Kaynanamdan nefret ediyorum.

I hate my mother-in-law.

Senden nefret ediyorum.

I hate you.

Benden nefret ediyorsun.

You hate me.

Sizden nefret etmiyorum.

I don't hate you.

Kahveden nefret ederim.

I hate coffee.

İşimden nefret ediyorum.

I hate my job.

Güneşten nefret ediyorum.

I hate the sun.

Köpeklerden nefret ederim.

I hate dogs.

Terörizmden nefret ediyorum.

I hate terrorism.

Fasulyeden nefret ediyorum.

I hate beans.

Ondan nefret ediyorum.

I hate him.

Müzikten nefret ediyorum.

I hate music.

Kalabalıklardan nefret ediyorum.

I hate crowds.

Yağmurdan nefret ediyorum.

- I hate the rain.
- I hate rain.

Hepinizden nefret ediyorum.

I hate you all.

Spordan nefret eder.

He hates sports.

Sıkılmaktan nefret ediyorum.

I hate being bored.

Birbirimizden nefret ediyoruz.

We hate each other.

Oğlandan nefret edilemez.

You can't hate the guy.

Çalışmaktan nefret ediyorum.

I hate studying.

Ondan nefret etmiyorum.

I don't hate him.

Senden nefret etmiyorum.

I don't hate you.

Kaşlarımdan nefret ediyorum.

I hate my eyebrows.

Saçımdan nefret ediyorum.

I hate my hair.