Translation of "Oranı" in English

0.009 sec.

Examples of using "Oranı" in a sentence and their english translations:

Yoksulluk oranı %12,

poverty rate was 12 percent

Değişim oranı nedir?

What is the exchange rate?

Ölüm oranı düştü.

The mortality rate has fallen.

Enflasyon oranı düşüyor.

The rate of inflation is slowing down.

Ölüm oranı yüksekti.

The death rate was high.

Suç oranı düşüktür.

The crime rate is low.

İşsizlik oranı yüksek.

The unemployment level is high.

Tom'un vergi oranı %15 ama sekreterinin vergi oranı %35.

Tom's tax rate is 15%, but his secretary's tax rate is 35%.

Kanada'da suç oranı düşüyor.

The crime rate is decreasing in Canada.

Kanada'nın suç oranı azalmaktadır.

Canada's crime rate is decreasing.

Katılım oranı beklentilerimizi aştı.

The turnout exceeded our expectations.

- Biz indirim oranı üzerinde mutabık kaldık.
- Biz indirim oranı üzerinde anlaştık.

We have agreed on the rate of discount.

çok daha yüksek intihar oranı,

vastly higher suicide rates;

Yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.

we had a poverty rate of around 39%.

Sefalet içindekilerin oranı %5'ti.

There was a 5% destitution rate.

Suç oranı sürekli olarak artıyor.

The crime rate is rising steadily.

Doğum oranı son zamanlarda azalıyor.

The birth rate has been decreasing recently.

Şu anda işsizlik oranı nedir?

What is the unemployment rate at the moment?

İngiltere'de istihdam oranı rekor düzeyde.

The UK employment rate is at a record high.

Okulundaki öğrenci / öğretmen oranı nedir?

What's the student/teacher ratio at your school?

Japonya'da enflasyon oranı %2'dir.

Japan's inflation rate is 2%.

Kentsel işsizlik oranı %21'e fırladı.

The unemployment rate in the urban community skyrocketed to 21%.

Gerçekten de kardiyovasküler ölümlerdeki azalma oranı

Indeed, the rate of decline of cardiovascular mortality

Akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir.

if the flow rate in from the glacier aquifer is high enough.

İşsizlik oranı yüzde 5'e yükseldi.

The unemployment rate went up to 5%.

Bu ülkede doğum oranı hızla düşüyor.

The birthrate is rapidly declining in this country.

ABD işsizlik oranı % 5'in altındadır.

The US unemployment rate is below 5%.

Gençlerin işsizlik oranı her zaman yüksek.

The youth unemployment rate is at an all-time high.

Maden suyu seçerken, kalsiyum ve magnezyum oranı yüksek, sodyum oranı ise düşük olanı tercih etmeliyiz.

When choosing mineral water, we should prefer water that is rich in calcium and magnesium, but low in sodium.

Ve hapse atılma oranı dünyanın tüm bölgelerinden

and the incarceration rate in the United States was higher

Burada gördüğünüz şey bu sakatlığın ameliyat oranı.

What you see here is the operation rate for this condition.

Fakat o yıllarda kadınlarda okuma yazma oranı

But the literacy rate of women in those years

Gençlerde işsizlik oranı şu anda %40'larda..

the unemployment rate reaches the 40%.

ABD'nin hapse girme oranı dünyada en yüksektir.

The U.S. incarceration rate is the highest in the world.

ABD'deki silah sahiplik oranı, dünyanın en yükseğidir.

The U.S. gun ownership rate is the highest in the world.

Nem oranı yüksek olduğunda nefes almak zordur.

It's difficult to breathe when humidity is high.

Benim algoritmamın yüzde 99 başarı oranı var.

My algorithm has a 99% success rate.

Hayvan hücrelerindeki karbonhidrat oranı yaklaşık yüzde altıdır.

The percentage of carbohydrates in animal cells is approximately 6 percent.

Polisin iğrençliği yüzünden kentin suç oranı yüksektir.

The city's crime rate is high due to the police's lousiness.

ABD işsizlik oranı 2009 yılında rekor kırdı.

The US unemployment rate hit a record high in 2009.

İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi.

The unemployment rate went up to 5% because of the recession.

Suç oranı yıllardır bu kadar düşük olmamıştı.

Crime rates are the lowest they've been in decades.

Bu semtin yüksek bir suç oranı var.

This neighborhood has a high crime rate.

Ayrıca kardiyak vaka oranı neredeyse iki katına çıktı,

They also had nearly double the rate of cardiac events,

Doğum oranı neden bu kadar keskin şekilde düştü?

Why has the birthrate declined so sharply?

Kentin yüksek bir suç oranı olduğu iyi bilinir.

It is well known that the city has a high crime rate.

Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.

But the flu’s rate is even lower: 0.1%.

Bu şehrin geri dönüşüm oranı sadece %15 tir.

This city's recycling rate is only 15%.

Bu ülkenin çok yüksek bir suç oranı var.

This country has a very high crime rate.

Neyse ki istenmeyen gebelik oranı son birkaç yıl içerisinde

Happily, the rate of unintended pregnancy has fallen in the last few years

Parayı dağıtmasını söyledi. Çünkü aile borç oranı hala az.

there were no tomorrow, because the family debt level is still so low…

Fransa'nın Avrupa'nın çoğundan daha yüksek bir doğum oranı var.

France has a higher birthrate than most of Europe.

Sigara içen insanların oranı son on yıl içinde arttı.

The proportion of people who smoke increased in the last ten years.

Japonya'da işsizlik oranı Eylül 2015'te yüzde 3.4 idi.

- The jobless rate in Japan was 3.4 percent in September 2015.
- The unemployment rate in Japan was 3.4 percent in September of 2015.

- Suç oranı sürekli olarak artıyor.
- Cürüm nispeti mütemadiyen fazlalaşıyor.

Crime is increasing steadily.

Gelir vergisi oranı maaş artışı ile orantılı olarak artar.

The income tax rate increases in proportion to the salary increase.

30 yıl önce ise cinayet oranı yüz binde 8,5'ti,

But 30 years ago, the homicide rate was 8.5 per hundred thousand,

Onlar bir bankaya gitselerdi daha iyi bir değişim oranı alırlardı.

- They would have gotten a better exchange rate if they had gone to a bank.
- They would've gotten a better exchange rate if they'd gone to a bank.
- They would have gotten a better exchange rate if they'd gone to a bank.

Bir çeyreklik büyüme % 1.2, yıllık % 4,8 büyüme oranı anlamına gelir.

- The quarterly growth of 1.2% means an annual growth rate of 4.8%.
- A quarterly growth of 1.2% means an annual growth rate of 4.8%.

Kanada işsizlik oranı 2015 yılının Ekim ayında yüzde 7 idi.

The Canadian unemployment rate was 7 percent in October of 2015.

2015'in Eylül ayında Japonya'daki işsizlik oranı yüzde 3,4'tü.

The unemployment rate in Japan was 3.4 percent in September of 2015.

6 yıldan fazladır ilk defa, işsizlik oranı % 6'nın altındadır.

For the first time in more than 6 years, the unemployment rate is below 6%.

Uruguay'ın yaklaşık %8 gibi bir işsizlik oranı var ve Uruguay ekonomisi

They have around an 8% unemployment rate and their economy is

Ayrıca ülkedeki cinayet oranı, dünyanın en tehlikeli şehirlerini bile geride bıraktı.

The country’s murder rate has surpassed that of the most dangerous cities in the world.

Yalnız olduğu bilgisini veren insanların oranı iki kat artarak %40'a çıktı.

the percentage of people who report being lonely has doubled to 40%.

Bir çok balinanın karaya vurmasının sebebinin çok büyük bir oranı bu yüzden

a very large proportion of the reason why many whales hit the land

Genç işsizlik oranı % 23'ün üzerinde. ve kamu borçları GSYH'sinin iki katı.

Their young unemployment rate is over a 23% and their public debt is twice as big as their

Fakirlik sınırı; ortalama yaşam beklentisi ancak 70'i aşıyor ve bebek ölüm oranı

poverty line; the average life expectancy barely exceeds 70 and infant mortality is

- Kızamık aşısı neredeyse yüzde yüz etkilidir.
- Kızamık aşısının tutma oranı neredeyse %100'dür.

The measles vaccine is almost 100% effective.

ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir.

The U.S. gun homicide rate is 15 times higher than other populous, high income countries.

Ekim 2015 yılında ABD'de işsizlik oranı yüzde 5, Nisan 2008 tarihinden beri en düşük seviyede.

The unemployment rate in the US in october 2015 was 5 percent, the lowest level since April 2008.

Alman işsizlik oranı Ekim 2015'te yüzde 4.5 idi, 1981'den beri en düşük seviye.

The German unemployment rate was 4.5 percent in October 2015, the lowest level since 1981.

Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.

A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital.

Bay D'Espilly, 1772'de Fransa nüfusunun 22 milyondan fazla olduğunu hesapladı; yani 10,562,631 erkek ve 11,451,726 kadın; sonuç olarak kadınların erkeklere oranı yaklaşık 14'e 13'tü.

Monsieur D'Espilly, in the year 1772, calculated the population of France at upwards of 22 millions; namely, 10,562,631 males, and 11,451,726 females; consequently the proportion of females to males was about 14 to 13.