Translation of "çevresel" in English

çevresel faktörlerden de kaynaklanır.

our environment has an effect on whether we choke or thrive.

Çevresel sorunlarla daha ilgili olmak zorundayız.

We ought to be more interested in environmental issues.

Kentsel yayılım çevresel olarak zarar verir.

Urban sprawl is environmentally damaging.

Ekonomik değişime ve çevresel değişime ihtiyacımız var.

We need an economic change and environmental change.

K-cuplar büyük bir çevresel etkiye sahiptir.

K-cups have a large environmental impact.

Biz çevresel sorunlarına daha fazla dikkat etmeliyiz.

We should pay more attention to environmental problems.

Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır.

Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction.

Çevresel olarak zarar verici projeler sistematik olarak terk edilmelidir.

Environmentally damaging projects should be abandoned systematically.

Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.

Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.

İnsan çevresel değişikliklere uyum sağlamak için büyük bir kapasiteye sahiptir.

Man has a great capacity to adapt to environmental changes.

Dünya ekonomik olarak zenginleştikçe çevresel olarak daha fakir hale geliyor.

As the world becomes economically richer, it becomes environmentally poorer.

Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.

This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.

İçme suyunu yeniden kullanılabilir bir şişede taşıyın. Plastik su şişeleri çevresel bir felakettir!

Carry your drinking water in a reusable bottle. Plastic water bottles are an environmental disaster!