Translation of "Kay" in English

Kenara kay.

- Come over.
- Shove over.
- Scoot over.

Profesör Kay kırk yıldır böcekleri araştırmaktadır.

Professor Kay has been studying insects for forty years.

- Kay ağlamayı kesen çocuğu alıncaya kadar değildi.
- Kay oyuncak bebeği alana kadar ağlamayı kesmedi.

It was not until Kay received the doll that she stopped crying.

- Küçük kız “Kay, ne yapıyorsun?” diye bağırdı.
- “Sen ne yapıyorsun Kay?” diye bağırdı ufak kız.

"Kay, what are you doing?" cried the little girl.

Kenara kay ve Tom için yer aç.

Scoot over and make room for Tom.

Ama kız arkadaşı Kay ile etkileşime başladığı anda

But the moment he starts to interact with his girlfriend, Kay,

O, kollarını onun boynuna attı, o "Kay, sevgili küçük Kay, sonunda seni buldum." diye haykırırken hızla onu tuttu.

She threw her arms round his neck, and held him fast, while she exclaimed, "Kay, dear little Kay, I have found you at last."