Translation of "Katilin" in English

Polisler katilin peşinde.

The police are after the murderer.

Katilin kim olduğunu biliyorum.

I know who the killer is.

Polis, katilin peşine düştü.

The police pursued the murderer.

Katilin kim olduğunu ispatlayabilirim.

I can prove who the murderer is.

Katilin kim olduğunu düşünüyorsunuz?

Who do you think the murderer is?

Katilin kimliği hala bilinmiyor.

The killer's identity is still unknown.

Tom katilin bir resmini çizdi.

Tom sketched a picture of the killer.

Dedektif, katilin yeteneklerine hayran kaldı.

The detective admired the killer's skills.

Polis katilin suç ortaklarını tutukladı.

The police have arrested the murderer's accomplices.

Tom katilin kim olduğunu biliyordu.

- Tom knew who the killer was.
- Tom knew who the murderer was.

Katilin uşak olacağını hiç düşünmezdim.

I would never have thought that the murderer was the butler.

Polis katilin herhangi bir izini buldu mu?

Did the police find any trace of the murderer?

Tom mahkum olmuş bir katilin erkek kardeşidir.

Tom is the brother of a convicted murderer.

O ölüyorken kendi kanıyla katilin adını yazmaya çalıştı.

As she was dying, she tried to write the murderer's name with her own blood.

Odada bırakılan parmak izleri katilin suçlu olduğunu kanıtladı.

Fingerprints left in the room proved the murderer's guilt.

Katilin suçu kanıtlandı ve ömür boyu hapse mahkum edildi.

The murderer was convicted and sentenced to life in prison.

Kurbanın kendi kanı ile katilin adını yazmaya çalıştığı görünmektedir.

It appears that the victim tried to write the murderer's name with his own blood.

Polis katilin gözlerini şimdiye kadar gördüğü en soğuk olarak nitelendirdi.

Police described the killer's eyes as the coldest they'd ever seen.

Bu pullu seri katilin ne kadar yaygın olduğunu kendi gözünüzle görmeden anlayamazsınız, diyor.

He says when it comes to this scaly mega-killer you’ve got no idea how widespread it really is until you see for yourself.