Translation of "Resmini" in English

Resmini istiyorum.

I would like your picture.

Resmini beğendim.

I liked your picture.

Resmini seviyorum.

I like your painting.

Resmini nerede çektirdin?

Where did you have your picture taken?

İsteyene resmini verecek.

She will give her picture to whoever wants it.

Bana resmini gönder.

Send me your picture.

Tom'un resmini görmelisin.

You should see Tom's picture.

Resmini çekebilir miyim?

May I take your picture?

Tom'un resmini gördüm.

I saw Tom's picture.

Tom'un resmini çektim.

- I snapped Tom's picture.
- I took Tom's picture.

Onun resmini seviyorum.

- I like her picture.
- I like his picture.

Resmini görmek istiyorum.

I want to see your picture.

Resmini duvara as.

Post your picture on the wall.

Bir resmini çiz.

Draw a picture of yourself.

Hayvanların resmini çiziyoruz.

We are drawing animals.

Profil resmini beğeniyorum.

I like your profile picture.

Tom resmini çektirdi.

Tom had his picture taken.

Onun resmini gördüm.

I saw her picture.

Programın resmini çektim.

I took a picture of the schedule.

Tom resmini çerçeveletti.

Tom got his painting framed.

Bize annesinin resmini gösterdi.

He showed us his mother's picture.

O, bana resmini gösterdi.

He showed me his picture.

Neden onun resmini sakladın?

Why did you keep her picture?

Bana onun resmini göster.

Show me her picture.

Bana onun resmini ver.

- Give me her picture!
- Give me her picture.

Onun resmini nereye koydun?

Where did you put her picture?

Büyükannemin bir resmini asıyorum.

I am hanging up a picture of my grandmother.

Tom, Mary'nin resmini çekti.

Tom took Mary's picture.

Tom bize resmini gösterdi.

Tom showed me his picture.

Bana bir resmini gönder.

Send me a picture of yourself.

Neyin bir resmini çektin?

What did you take a picture of?

Gazetede senin resmini gördüm.

I saw your picture in the paper.

Onun bir resmini almalısın.

You should get a picture of that.

Lütfen bana resmini göster.

Please show me your picture.

Bana onun resmini gösterdi.

He showed me her picture.

Gazetede Tom'un resmini gördüm.

I saw Tom's picture in the newspaper.

Tom resmini çektirmeyi sevmez.

Tom doesn't like having his picture taken.

Yakaladığın balığın resmini gördüm.

I saw the picture of the fish you caught.

Lütfen bana resmini gönder.

- Please send me your picture.
- Please send me your photo.

Tom'un bir resmini getirdim.

I brought a picture of Tom.

Çocukların resmini yapmayı sevmiyorum.

I don't like painting children.

Senin bir resmini getirdim.

I brought a picture of you.

Onların bir resmini getirdim.

I brought a picture of them.

Onun bir resmini getirdim.

I brought a picture of him.

Tom Mary'nin resmini yaktı.

Tom burned Mary's picture.

Senin bir resmini çekeyim.

Let me take a picture of you.

Tom Mary'ye resmini çektirdi.

Tom had his picture taken by Mary.

Onun resmini bana ver.

Give me his picture.

Onun robot resmini yap!

Make his identikit!

Sana onun resmini göndereceğim.

I'll send you her picture.

Sana Tom'un resmini göndereceğim.

I'll send you Tom's picture.

Tom Mary'ye resmini gönderdi.

- Tom sent Mary his picture.
- Tom sent his picture to Mary.

Bir ağacın resmini çizdim.

I drew a picture of a tree.

Tom neyin resmini çekti?

What did Tom take a picture of?

Sami, Leyla'nın resmini çekti.

Sami took Layla's picture.

Tom profil resmini değiştirdi.

Tom changed his profile picture.

Bence profil resmini değiştirmelisin.

- I think you should change your profile picture.
- I think that you should change your profile picture.

- Ona lisesinin bir resmini gösterdi.
- Ona gittiği lisenin bir resmini gösterdi.

She showed him a picture of her high school.

- Tom Mary'ye John'un resmini gösterdi.
- Tom Mary'ye John'un bir resmini gösterdi.

- Tom showed Mary a picture of John.
- Tom showed a picture of John to Mary.

O güzel yolculuğun resmini alın.

Have that picture of that great trip.

Öğrenci borcunuzu ödeyişinizin resmini alın.

Have the picture of you paying down your student debt.

Senin bu resmini gerçekten seviyorum.

I really like this picture of you.

O köpeğin bir resmini istiyorum.

I want a picture of that dog.

Annesinin güzel bir resmini çizdi.

She painted a beautiful picture of her mother.

Artık bana onun resmini gösterme.

Don't show me her picture anymore.

Polis bana senin resmini gösterdi.

The police showed me your picture.

Tom'un bir resmini görebilir miyim?

Can I see a picture of Tom?

Tom, Mary'nin resmini yırtıp attı.

Tom tore Mary's picture up.

Tom bana Mary'nin resmini gösterdi.

- Tom showed me Mary's picture.
- Tom showed me a picture of Mary.

Tom gölün bir resmini yaptı.

Tom painted a picture of the lake.

Tom bize annesinin resmini gösterdi.

Tom showed us his mother's picture.

Tom'un bir resmini bulmaya çalışıyorum.

I'm trying to find a picture of Tom.

Tom annesinin bir resmini yaptı.

Tom painted a picture of his mother.

Sana karımın bir resmini göstereyim.

Let me show you a picture of my wife.

Bütün takımın bir resmini alalım.

Let's get a picture of the whole team.

Tom katilin bir resmini çizdi.

Tom sketched a picture of the killer.

Konuşurken senin bir resmini çekeceğim.

I'll get a picture of you giving your speech.

O, koalanın bir resmini çekti.

He took a picture of the koala.

Güzel manzaranın bir resmini çekti.

He took a picture of the beautiful landscape.

O bana kendi resmini gönderdi.

He sent me his picture.

Tom bana kendi resmini gönderdi.

Tom sent me his picture.

Tom bir yunusun resmini çizdi.

Tom drew a picture of a dolphin.

Dan bir vatozun resmini çekti.

Dan took a picture of a warthog.

Tom, Mary'nin bir resmini çekti.

Tom took a picture of Mary.

Bize annesinin bir resmini gösterdi.

He showed us a picture of his mother.

Tom evinin bir resmini çizdi.

Tom drew a picture of his house.

Tom ineklerin bir resmini çekti.

Tom took a picture of the cows.

Tom çiçeklerin bir resmini çekti.

Tom took a picture of the flowers.