Translation of "çizdi" in English

Onu kim çizdi?

Who drew it?

Bunu kim çizdi?

Who drew that?

Birisi arabamı çizdi.

Someone scratched my car.

Tom ne çizdi?

What did Tom draw?

Sami çizgiyi çizdi.

Sami drew the line.

Walt Disney ne çizdi?

What did Walt Disney draw?

O bir elma çizdi.

He sketched an apple.

O, tahtaya ne çizdi?

What did he draw on the blackboard?

Çocuk bir resim çizdi.

The child drew a picture.

Tom bir ağaç çizdi.

Tom drew a tree.

Ressam Çin mürekkebiyle çizdi.

The artist drew with Chinese ink.

Bu resmi Tom çizdi.

This picture was drawn by Tom.

Tom bu resmi çizdi.

Tom drew this picture.

Bu resmi kim çizdi?

Who drew this picture?

Tom yeni gitarımı çizdi.

Tom scratched my new guitar.

Çocuk duvara bir resim çizdi.

The boy drew a picture on the wall.

O tahtaya iki kare çizdi.

He drew two squares on the blackboard.

Jiro Fuji dağının krokisini çizdi.

Jiro made a sketch of Mt. Fuji.

Annesinin güzel bir resmini çizdi.

She painted a beautiful picture of her mother.

Tom katilin bir resmini çizdi.

Tom sketched a picture of the killer.

Tom büyük bir kare çizdi.

Tom drew a large square.

Tom tahtaya iki kare çizdi.

Tom drew two squares on the blackboard.

Tom bir köpek resmi çizdi.

Tom drew a picture of a dog.

Tom bir yunusun resmini çizdi.

Tom drew a picture of a dolphin.

Duvarda düz bir çizgi çizdi.

He drew a straight line on the wall.

Tom bir uzay gemisi çizdi.

Tom drew a spaceship.

Tom evinin bir resmini çizdi.

Tom drew a picture of his house.

Parmaklarıyla havada görünmez semboller çizdi.

He drew invisible symbols in the air with his fingers.

Çocuk bir küresel üçgen çizdi.

The child drew a spherical triangle.

Tom kumda bir daire çizdi.

Tom drew a circle in the sand.

Ve o, kuma ne çizdi?

And what did she draw in the sand?

Tom Mary'nin bir resmini çizdi.

Tom drew a picture of Mary.

Tom o resmi dün çizdi.

Tom drew that picture yesterday.

Tom bir sincap resmi çizdi.

Tom drew a picture of a squirrel.

Matematik öğretmenimiz tahtaya bir daire çizdi.

Our math teacher drew a circle on the blackboard.

Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi.

He drew some vertical lines on the paper.

Tom Mary'nin resminde bir bıyık çizdi.

Tom drew a mustache on Mary's picture.

Tom'un kızı ona bir resim çizdi.

Tom's daughter drew him a picture.

Tom kağıda düz bir çizgi çizdi.

Tom drew a straight line on the paper.

Tom anaokulundayken, ailesinin bir resmini çizdi.

When Tom was in kindergarten, he drew a picture of his family.

Tom annesinin iyi bir portresini çizdi.

Tom painted a good portrait of his mother.

Mary kumda büyük bir daire çizdi.

Mary drew a large circle in the sand.

Tom masanın üzerine Mary'nin ismini çizdi.

Tom scratched Mary's name on the table.

O resmi bir süre önce çizdi.

He drew that picture a while ago.

Camdaki buğuya parmağıyla bir şeyler çizdi.

She drew something with her finger on the fogged window pane.

Tom Mary için bir fil resmi çizdi.

Tom sketched a picture of an elephant for Mary.

Tom bir sopayla kumda bir daire çizdi.

Tom drew a circle in the sand with a stick.

Mary bir ev ve bir ağaç çizdi.

Mary drew a house and a tree.

Tom defterinin kapağına mutlu bir yüz çizdi.

Tom drew a happy face on the cover of his notebook.

O, kurşun kalemi ile düz bir çizgi çizdi.

He drew a straight line with his pencil.

Tom Mary'nin resmini çizdi ve resmi ona verdi.

Tom drew a picture of Mary and gave it to her.

Ne istediğine dair onlara genel bir çerçeve çizdi.

He gave them a general idea of what he wanted.

Kalktıktan sonra, uçak iki kez havaalanının etrafında daire çizdi.

After taking off, the plane circled the airport twice.

Tom cümlede en önemli kelime olduğunu düşündüğü şeyin altını çizdi.

Tom underlined what he thought was the most important word in the sentence.

Bir papaz bir paravanın üstüne bir rahibin resmini ustaca çizdi.

- The priest skillfully drew a picture of a priest on a folding screen.
- A priest skillfully drew a picture of a priest on a folding screen.

- Kağıda düz bir çizgi çizdi.
- Kağıda düz bir çizgi çekti.

She drew a straight line on the paper.

O bir kurşun kalemle bir kağıt parçası üzerine bir daire çizdi.

She drew a circle on a piece of paper with a pencil.

Tom masasından uzaktayken Mary onun defterinin kapağında onun bir karikatürünü çizdi.

While Tom was away from his desk, Mary drew a caricature of him on the cover of his notebook.

- Tom üç ismi listeden sildi.
- Tom listeden 3 ismin üstünü çizdi.

Tom crossed three names off the list.

Mary ilk defa bir sincap gördükten sonra çok heyecanlıydı ve bir sürü sincap resmi çizdi.

After Mary saw a squirrel for the first time, she was very excited and drew many pictures of squirrels.

- Kızım bana bir resim çizdi.
- Kızım bana bir resim çizmiş.
- Kızım bana bir resim yapmış.

My daughter drew me a picture.