Translation of "Kızlardan" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kızlardan" in a sentence and their english translations:

- Kızlardan hoşlanıyorsunuz.
- Kızlardan hoşlanıyorsun.

You like girls.

Kızlardan hoşlanmıyor musun?

- Do you not like girls?
- Don't you like girls?

Kızlardan bazıları gülümsedi.

Some of the girls laughed.

O, kızlardan hoşlanır.

He likes girls.

Kızlardan biri arkada bırakıldı.

One of the girls was left behind.

Fiyaka yapan kızlardan hoşlanmam.

I don't like girls who put on airs.

Erkekler kızlardan daha agresiftir.

Boys are more aggressive than girls.

Bu kızlardan birkaçını biliyorum.

I know some of these girls.

Şu kızlardan hangisini seviyorsun?

Which of those girls do you like?

Kızlardan hiçbiri öğrenci değil.

None of the girls are students.

Peter çocuksu kızlardan bıkmıştı.

Peter was fed up with childish girls.

Kızlardan hoşlanıyorsun, değil mi?

You like girls, don't you?

- Kızları sever.
- Kızlardan hoşlanır.

She likes girls.

Böyle kızlardan nefret ediyorum.

I hate girls like that.

Kızlardan korkuyor musun Tom?

Are you afraid of girls, Tom?

Kızlardan birisi Tom'a gülümsedi.

One of the girls smiled at Tom.

Tom kızlardan hoşlanmıyor mu?

Doesn't Tom like girls?

Bu kızlardan hiçbirini tanımıyorum.

I don't know any of those girls.

Sami o kızlardan hoşlanmadı.

Sami didn't like those girls.

O kızlardan bazılarını tanıyorum.

I know some of those girls.

- Sami piercingli kızlardan nefret ederdi.
- Sami piercingli kızlardan nefret ediyordu.

Sami hated girls with piercings.

Erkekler, genellikle, kızlardan daha uzundur.

Boys, as a rule, are taller than girls.

Tom sadece güzel kızlardan hoşlanıyor.

Tom likes only beautiful girls.

Mary, Tom'un ilgilendiği kızlardan biridir.

Mary is one of the girls that Tom is interested in.

Kendini ağırdan satan kızlardan hoşlanmam.

I don't like girls who play hard to get.

Kızlardan biri tezahürat yapmaya başladı.

One of the girls started cheering.

Erkekler matematikte kızlardan daha iyidir.

Boys are better than girls at mathematics.

O en güzel kızlardan biriydi.

She was one of the most beautiful girls.

O kızlardan biri kız kardeşim.

One of those girls is my sister.

Bugün, Stella, kendisi o kızlardan biri,

Today, Stella, one of those girls,

O, partiye davet ettiğimiz kızlardan biridir.

She is one of the girls we invited to the party.

Mary tanıdığım en güzel kızlardan biri.

Mary is one of the most beautiful girls I know.

Mary Tom'un toplantıda ilgilendiği kızlardan biri.

Mary is one of the girls that Tom is interested in meeting.

Mary Tom'un konuşmakla ilgilendiği kızlardan biri.

Mary is one of the girls that Tom is interested in talking to.

Dan garson kızlardan birine yardım etti.

Dan befriended one of the waitresses.

Erkeklerin okuldan ayrılması kızlardan daha muhtemel.

Boys are more likely than girls to drop out of school.

Erkekler kızlardan daha çok internet kullanmaktadır.

Boys use the Internet more than girls.

Bu şirkette çalışan kızlardan sorumlu olacaksın.

You'll be in charge of the girls working in this factory.

- Kızlardan çok gurur duyuyorum.
- Kızlarla övünüyorum.

I'm very proud of the girls.

Sınıfımdaki kızlardan hiçbiri Linda'dan daha güzel değil.

None of the girls in my class are prettier than Linda.

Kızlardan her birinin kollarında bir oyuncak bebeği var.

Each of the girls has a doll in her arms.

O şimdiye kadar gördüğüm en güzel kızlardan biri.

She's one of the most beautiful girls I've ever seen.

Buradaki kızlardan hangisinin benim arkadaşlarım olacağını merak ediyorum.

I wonder which of the girls here are going to be my friends.

Ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti.

and then one of the girls felt that the other girl had a longer go.

Genel olarak söylemek gerekirse, oğlanlar kızlardan daha hızlı koşabilirler.

Generally speaking, boys can run faster than girls.

Mary sınıfındaki en kendinden emin ve başarılı kızlardan biriydi.

Mary was one of the most confident and successful girls in her class.

Mary şu ana kadar gördüğüm en güzel kızlardan biri.

Mary is one of the most beautiful girls I've ever seen.

"En çok hangi tür kızlardan hoşlanırsın?" "Beni seven türdekilerden."

"What kind of girls do you like the most?" "The kind who love me."

Tom bağıran fanatik kızlardan oluşan bir kalabalık tarafından çevrilmişti.

Tom was surrounded by a horde of screaming fangirls.

Erkekler video oyunları oynayarak kızlardan daha fazla zaman harcar.

Boys spend more time playing video games than girls.

Erkekler bilgisayar ve internet üzerinde kızlardan daha fazla vakit harcarlar.

Boys spend more time than girls on the computer and the Internet.

- Sen amigolardan biri değil misin?
- Ponpon kızlardan biri değil misin?

Aren't you one of the cheerleaders?

Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.

Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.

- Gözünüz kızların üzerinde olsun.
- Kızlardan gözünüzü ayırmayın.
- Kızlara göz kulak olun.

Keep an eye on the girls.