Translation of "Kırıldığını" in English

Tom bacağının kırıldığını sandı.

- Tom thought his leg was broken.
- Tom thought that his leg was broken.

Tom'un cesaretinin kırıldığını biliyorum.

- I know that Tom is discouraged.
- I know Tom is discouraged.

Tom cesareti kırıldığını söyledi.

- Tom said he's discouraged.
- Tom said that he's discouraged.

Bunun nasıl kırıldığını öğrenmek istiyorum.

I'd like to find out how this got broken.

Senin bir kemiğinin kırıldığını sanmıyorum.

- I don't think you've broken any bones.
- I don't think that you've broken any bones.

Herhangi bir şeyin kırıldığını sanmıyorum.

- I don't think anything is broken.
- I don't think that anything is broken.

Kadın neden pencerenin kırıldığını sordu.

The woman asked why the window was broken.

Tom bana cesareti kırıldığını söyledi.

- Tom told me that he was discouraged.
- Tom told me he was discouraged.

Tom gerçekten cesaretinin kırıldığını söyledi.

Tom said that he was really discouraged.

Tom, çok cesareti kırıldığını söyledi.

Tom said that he was very discouraged.

Tom herkese cesaretinin kırıldığını söyledi.

- Tom told everyone that he was discouraged.
- Tom told everybody that he was discouraged.
- Tom told everybody he was discouraged.
- Tom told everyone he was discouraged.

Stres altında nasıl kırıldığını çok iyi biliyorlar.

of how aluminum, steel and plastics fracture under stress.

Tom Mary'ye John'un kalbi kırıldığını düşündüğünü söyledi.

Tom told Mary that he thought John was heartbroken.