Translation of "Içkiyi" in English

0.016 sec.

Examples of using "Içkiyi" in a sentence and their english translations:

İçkiyi nerede tutuyorsun?

Where do you keep the booze?

Belki içkiyi bırakmalısın.

- You should stop drinking.
- Maybe you should quit drinking.

İçkiyi fazla kaçırma.

Don't drink to excess.

Tom içkiyi bırakmış.

Tom is on the wagon.

Belki içkiyi fazla kaçırmışımdır.

Maybe I drank too much.

Tom içkiyi Mary'den uzaklaştırdı.

Tom took the drink away from Mary.

Kesin olarak içkiyi bırakacağım.

I'll give up drinking once and for all.

Babam içkiyi bedava aldı.

Father got the drink for nothing.

Doktoru ona içkiyi azaltmasını söyledi.

His doctor told him to cut down on drinking.

Tom bu içkiyi sana ısmarladı.

Tom ordered this drink for you.

Doktor içkiyi bırakmanı istediğini söyledi.

The doctor said he wants you to quit drinking.

Doktor sigarayı ve içkiyi bırakmasını söyledi.

The doctor told him to give up smoking and drinking.

Doktor Tom'a içkiyi bırakmasını tavsiye etti.

The doctor advised Tom to stop drinking.

Tom içkiyi fazla kaçırmış gibi görünüyor.

It looks like Tom has had a few too many drinks.

Doktoru tarafından Tom'a içkiyi bırakması tavsiye edildi.

Tom was advised by his doctor to give up drinking.

İçkiyi bırakıp davranışlarına çekidüzen vermeye karar verdi.

He decided to stop drinking and reform his behavior.

"Will, neden içkiyi bir kenara bırakıp olumlu bir şey

he said, "Hey, Will, why don't you put the drink down

- Tom içkiyi bırakacağına söz verdi.
- Tom içkiye tövbe etti.

Tom signed a pledge.

- Dün gece haddinden fazla içmişim.
- Dün gece içkiyi fazla kaçırdım.

I drank way too much last night.

- İçmek için çok şey almadın mı?
- Çok içmedin mi?
- İçkiyi çok kaçırmadın mı?

Haven't you had too much to drink?