Translation of "Bırakacağım" in English

0.007 sec.

Examples of using "Bırakacağım" in a sentence and their english translations:

Bırakacağım.

- I'm going to quit.
- I'm going to give up.

Mesaj bırakacağım.

I'm going to leave a message.

Sana bırakacağım.

- I'll make it up to you.
- I'll make this up to you.

Tom'a bırakacağım.

I'll make it up to Tom.

Sigarayı bırakacağım.

I am going to give up smoking.

Denemeyi bırakacağım.

I'm going to stop trying.

Ben sigarayı bırakacağım.

I'll give up smoking.

Deneyi sana bırakacağım.

I will leave the experiment to you.

Bunu seninle bırakacağım.

I'll leave this with you.

Şimdiki işimi bırakacağım.

I am going to leave my present job.

Bunu buraya bırakacağım.

I'll just leave this here.

Tamam, onu bırakacağım.

Okay, I'll drop it.

Mahkumları serbest bırakacağım.

I am going to free the prisoners.

Kararı sana bırakacağım.

I'll leave the decision to you.

Bunu ellerinde bırakacağım.

I'll leave it in your hands.

Sigara içmeyi bırakacağım.

I'm going to quit smoking.

Onu sana bırakacağım.

- I'll leave that up to you.
- I'll leave it to you.

Seni serbest bırakacağım.

- I'll set you free.
- I'll release you.

Tom'u yalnız bırakacağım.

I'll leave Tom alone.

Seni yalnız bırakacağım.

I'll leave you alone.

İkinizi yalnız bırakacağım.

I'll leave you two alone.

Onu size bırakacağım.

I'll leave it up to you.

Onu yalnız bırakacağım.

I'll leave him alone.

Planlamayı sana bırakacağım.

I'll leave the planning to you.

Seni dışarda bırakacağım.

I'll shut you out.

Seni eve bırakacağım.

I will see you home.

O şekilde bırakacağım.

I'll leave it at that.

Onu yapmayı bırakacağım.

I'll quit doing that.

Sigarayı içmeyi bırakacağım.

I'm going to stop smoking.

Son sözü O'na bırakacağım.

I'll leave the last words to him.

Seni arabayla İstasyona bırakacağım.

I'll drop you off at the station.

Geriye kalanını sana bırakacağım.

I'll leave the rest to you.

Her şeyi sana bırakacağım.

I'll leave everything to you.

Onu senin takdirine bırakacağım.

I will leave it to your judgement.

O kararı sana bırakacağım.

I'll leave that decision to you.

Hadi, sizi eve bırakacağım.

Come on, I'll give you a ride home.

Sağlığım uğruna işimi bırakacağım.

I'll quit my job for the sake of my health.

Ayın sonunda işimi bırakacağım.

I'll quit my job at the end of the month.

Sizin üçünüzü yalnız bırakacağım.

I'm going to leave the three of you alone.

Ben onları yalnız bırakacağım.

I'll leave them alone.

Onları nasıl hayran bırakacağım?

How am I going to impress them?

Onu nasıl hayran bırakacağım?

How am I going to impress him?

Kesin olarak içkiyi bırakacağım.

I'll give up drinking once and for all.

Kesinlikle sigara içmeyi bırakacağım.

I'm definitely going to quit smoking!

Bu işi sana bırakacağım.

I'll leave this work to you.

Ben seni ona bırakacağım.

I'll leave you to it.

Ben kesinlikle sigarayı bırakacağım!

I'm definitely going to give up smoking!

Ona bir bahşiş bırakacağım.

I'm gonna leave him a tip.

Seni onunla yalnız bırakacağım.

I'll leave you alone with him.

Seni şimdi yalnız bırakacağım.

I'll leave you alone now.

Bunu yapmaya çalışmayı bırakacağım.

I'm going to quit trying to do that.

Muhtemelen onu yapmayı bırakacağım.

I'm probably going to stop doing that.

Seni böyle aramayı bırakacağım.

I'll stop calling you that.

- Bırakacağım.
- Vazgeçeceğim.
- Pes edeceğim.

I'm going to give up.

Öyleyse sizi birkaç soruyla bırakacağım.

So I'll leave you with some questions.

Bilet satın almayı size bırakacağım.

I'll leave it to you to buy the tickets.

Haydi, seni gideceğin yere bırakacağım.

Come on, I'll give you a lift.

Sanırım siz ikinizi yalnız bırakacağım.

I think I'll leave you two alone.

Ben onu tek başına bırakacağım.

I'll leave her alone.

Onu senin hayal gücüne bırakacağım.

I'll leave it up to your imagination.

Şimdi seni onunla yalnız bırakacağım.

I'll leave you alone with her now.

Yarından itibaren sigara içmeyi bırakacağım.

I'll stop smoking from tomorrow.

Parti hakkındaki her şeyi sana bırakacağım.

I will leave everything about the party up to you.

- Seni serbest bırakacağım.
- Seni azat edeceğim.

I'll set you free.

Beni aramak istersin diye telefonumu bırakacağım.

I'll leave my number in case you want to call me.

Masada senin için bir anahtar bırakacağım.

I'll leave a key for you on the table.

Tekrar geri başlamamak üzere sigara içmeyi bırakacağım.

I will quit smoking for good.

- Onu yapmayı bırakacağım.
- Onu yapmayı terk edeceğim.

I'm going to quit doing that.

Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.

I will drop off this package at the Jones' when I go to work.

- Seni arabayla eve götüreceğim.
- Seni arabayla eve bırakacağım.

- I'll take you home in the car.
- I'm going to drive you home.

Beni yalnız bırak ve ben seni yalnız bırakacağım.

Leave me alone and I'll leave you alone.

Öyleyse, sizi bu tek soruyla baş başa bırakacağım.

So, I am going to leave you with this one question --

- Tom'a çağrı gönderirim.
- Tom'a çağrı bırakacağım.
- Tom'u çaldırırım.

I'll beep Tom.

Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.

If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.

- Konuyu burada kapatacağım.
- O şekilde bırakacağım.
- Artık bir şey söylemeyeceğim.

I'll leave it at that.

Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.

I'll leave a key with my next-door neighbour in case you get here before I do.

- Seni burada bırakacağım mı sandın?
- Seni burada bırakacağımı düşündün mü?
- Seni burada bırakacağımı mı düşündün?

Did you think I would leave you here?