Translation of "Hayatımdaki" in English

0.004 sec.

Examples of using "Hayatımdaki" in a sentence and their english translations:

Hayatımdaki berbat bir dönemdi.

It was a crappy time in my life.

Sen hayatımdaki en önemli kişisin.

- You are the most important person in my life.
- You're the most important person in my life.

Bu, hayatımdaki en utanç verici andı.

This is the most embarrassing moment of my life.

Hayatımdaki erkeksizlik nedeniyle, lezbiyen olmayı düşünüyorum.

With the lack of men in my life, I'm considering turning lesbian.

Bu benim hayatımdaki en zor görevdi.

That was the hardest job of my life.

O, hayatımdaki en büyük hatalardan biriydi.

That was one of the biggest mistakes in my life.

Hayatımdaki en iyi anı bozmak mı istiyorsun?

Do you want to spoil the best moment in my life?

Aniden hayatımdaki her şeyin bir tesadüf olmadığını fark ettim.

I suddenly realized that everything in my life was not an accident.

Bu benim on bir yıllık hayatımdaki en korkunç günüm.

This has been the most awful day in my eleven-year-old life.

Bu büyük ölçüde hayatımdaki erkeklerin sevgi ve desteği ile bağlantılıydı.

it's been down to the love and support and belief of the men in my life.

- O, hayatımdaki en iyi gündü.
- Bu hayatımın en güzel günüydü.

That was the best day of my life.

Hayatımdaki en önemli insanlar sırayla karım, oğlum ve anne ile babamdır.

The most important people in my life are my wife, my son, and my parents in that order.