Translation of "Feda" in English

0.026 sec.

Examples of using "Feda" in a sentence and their english translations:

Kendilerini feda ederler.

they sacrifice themselves.

- Fadıl gizliliğini feda etti.
- Fadıl anonimliğini feda etti.

Fadil sacrificed his anonymity.

Çok şeyi feda ettik.

- We sacrifice a lot.
- We sacrificed a lot.

O, hayatını feda etti.

She sacrificed her life.

Her şeyi feda ettim.

I sacrificed everything.

Onlar kendilerini feda etmeyecekler.

They won't give themselves up.

Sami gizliliğini feda etti.

Sami sacrificed his anonymity.

Bunları feda eden CEO’lar değil.

But not by CEOs.

Kendini feda etmene izin veremem.

I can't let you sacrifice yourself.

Tom boşuna hayatını feda ederdi.

Tom would have sacrificed his life in vain.

Başkaları için kendinizi feda etmeyin.

Don't sacrifice yourself for other people.

Kendinizi feda etmenize izin veremem.

I can't let you sacrifice yourselves.

Bir bira için hayatımı feda ederim.

I'm dying for a beer!

Senin için tüm hayatımı feda ederdim.

I would lay down my life for you.

Bir şey feda etmek ister misin?

Do you wanna sacrifice something?

Tom bizim için hayatını feda etti.

Tom sacrificed his life for us.

O ailesi için kariyerini feda etti.

- He gave up his career for his family.
- She sacrificed her career for her family.

İlkelerini para için feda etmeyi reddetti.

He refused to sacrifice his principles for money.

Sami canını mankenlik sektörüne feda etti.

Sami sold his soul to the modeling industry.

Işığa duyarlılık uğruna renkli görmeyi feda etmişlerdir.

They've sacrificed color vision for light sensitivity.

Belki iç çamaşırınızı feda etmeniz gerekebilir. Pekâlâ.

Might be a moment, maybe, to sacrifice the underpants. Okay.

O senin için her şeyi feda etti.

He sacrificed everything for you.

- Çok şey feda ederiz.
- Çok kurban keseriz.

We sacrifice a lot.

Tom senin için her şeyi feda etti.

Tom sacrificed everything for you.

Neden kralım için hayatımı feda etmem gerekir?

Why should I lay down my life for my king?

Tom ailesini kurtarmak için kendini feda etti.

Tom sacrificed himself to save his family.

Tom mat olmamak için kalesini feda etti.

Tom sacrificed his rook to avoid mate.

İnanmadığım bir şey için kendimi nasıl feda edebilirim?

How can I sacrifice myself for something I don't believe in?

Tom sizin için her şeyi feda etmeye hazır.

Tom is willing to sacrifice everything for you.

Tom senin için her şeyi feda etmeye hazır.

Tom was willing to sacrifice everything for you.

Tom erkek kardeşini kurtarmak için hayatını feda etti.

Tom sacrificed his life to save his brother.

O, görevini yerine getirmek için sağlığını feda etti.

He sacrificed his health to fulfill his duty.

O, onları kurtarmak için kendi hayatını feda etti.

He sacrificed his own life to save them.

Asker arkadaşının hayatını kurtarmak için kendini feda etti.

The soldier sacrificed himself to save his friend's life.

Mary, Tom'u kurtarmak için kendi hayatını feda etti.

Mary sacrificed her own life in order to save Tom.

Tom Mary'yi kurtarmak için kendi hayatını feda etti.

Tom sacrificed his own life to save Mary.

Vücudunun büyük bir kısmı o yumurtalar için feda ediliyor.

A huge part of her body is actually given to those eggs.

- Hayatını milleti için verdi.
- Millet için hayatını feda etti.

He gave his life for the nation.

Walt kendini Thao ve kız kardeşi için feda ediyor.

Walt sacrifies himself for Thao and his sister.

Neden herhangi bir kral için hayatımı feda etmem gerekir?

Why should I lay down my life for any king?

Bu üçü adına birçok şey feda edildi: çalışanlar, fabrikalar, topluluklar.

And so much is sacrificed for it -- it's factories, communities, jobs.

Dünyaya çarpmak üzereyken bir UFO ara girerek kendini feda etti

when he was about to hit the world, a UFO took a break and sacrificed himself

Birçok kişiyi kurtarmak için bir kişiyi feda etmek etik olur muydu?

Would it be ethical to sacrifice one person to save many?