Translation of "Kendilerini" in English

0.012 sec.

Examples of using "Kendilerini" in a sentence and their english translations:

BuzzFeed kendilerini

who were surprised and delighted

Kendilerini savunamadılar.

They couldn't defend themselves.

kendilerini böyle övmeye,

And they will have to boast about it

Kendilerini süslemeye başladılar.

They started to self-decorate.

Kendilerini dik tutamıyorlar.

They can't hold themselves upright.

kendilerini korumak için

started organizing self-defense groups,

kendilerini feda ederler.

they sacrifice themselves.

Kendilerini gölgelerde sakladılar.

They hid themselves in the shadows.

Kendilerini bile tanımıyorlar.

They didn't even know themselves.

İnsanlar kendilerini yıkamalılar.

People should wash themselves.

Güneşte kendilerini kuruladılar.

They dried themselves in the sun.

Onlar kendilerini suçlamalı.

They should blame themselves.

Onlar kendilerini kanıtladılar.

They have proven themselves.

Aynada kendilerini gördüler.

They saw themselves in the mirror.

Onlar kendilerini yönetir.

They govern themselves.

Onlar kendilerini yaktı.

They burned themselves.

Kendilerini incitebileceklerinden korktum.

I feared they might injure themselves.

Nehirde kendilerini yıkadılar.

They washed themselves in the river.

Onlar kendilerini savundular.

They defended themselves.

Kendilerini herkese tanıttılar.

They introduced themselves to everyone.

Ve kendilerini vermeleri istendi.

and just surrender to whatever comes up.

Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.

saw themselves in Ana.

Onlar kendilerini silahlarla silahlandırdılar.

They armed themselves with rifles.

Habere şaşırmaktan kendilerini alamadılar.

They couldn't help being surprised at the news.

Kadınlar kendilerini Tom'a attılar.

Women throw themselves at Tom.

Gelecekte arabalar kendilerini sürecekler.

In the future, cars will drive themselves.

Gardiyanların kendilerini kim koruyacak?

Who will guard the guards themselves?

Bazı insanlar kendilerini öldürdüler.

Some people kill themselves.

Onlar sadece kendilerini önemsiyorlar.

They only care about themselves.

Onlar kendilerini güneşte ısıttılar.

They warmed themselves in the sun.

Mutlu insanlar kendilerini öldürmez.

Happy people don't kill themselves.

Onlar kendilerini feda etmeyecekler.

They won't give themselves up.

İnsanlar neden kendilerini öldürürler?

- Why do people kill themselves?
- Why do people commit suicide?

Kendilerini yönetme hakkı istediler.

They wanted the right to govern themselves.

Onlar sadece kendilerini aldatıyorlar.

They're only deceiving themselves.

Onlara kendilerini tanıtmalarını söyle.

Tell them to introduce themselves.

Depremin kendilerini uyandırdığını söylediler.

- They said that the earthquake woke them up.
- They said the earthquake woke them up.

Aşıklar dünyada yalnızca kendilerini görüyorlar, ancak dünyanın kendilerini gördüğünü unutuyorlar.

Lovers see only themselves in the world, but they forget that the world sees them.

Kendi kendilerini tedavi etmeye çalışıyorlardı.

and then often through antidepressants,

kendilerini tamamen vermelerine ihtiyacımız var

to the challenging jobs ahead,

Bunun için kendilerini zaten ayıplıyor.

They're already shaming themselves for that.

Hata olduğu için kendilerini suçladılar.

They blamed themselves for being wrong.

Çocuklara kendilerini nasıl koruyacaklarını anlatmalıyız.

We should tell children how to protect themselves.

Tom ve Mary kendilerini öldürdüler.

Tom and Mary killed themselves.

İnsanlar kendilerini güvende hissetmek isterler.

People want to feel safe.

Kendilerini bir daire halinde biçimlendirdiler.

They formed themselves into a circle.

Tom ve Mary kendilerini savunamadılar.

Tom and Mary couldn't defend themselves.

Tom ve Mary kendilerini affedemediler.

Tom and Mary couldn't forgive themselves.

Onların kendilerini güvende hissetmeleri gerek.

They need to feel safe.

Çocuklarımızı kendilerini incitmekten nasıl koruruz?

How do we keep our children from hurting themselves?

Rehin tutanlar kendilerini patlayıcılarla silahlandırmıştı.

The hostage-takers armed themselves with explosives.

Sorun sadece kendilerini düşünüyor olmaları.

The trouble is that they only think of themselves.

İnsanların kendilerini savunma hakları vardır.

People have the right to defend themselves.

Bazı bitkiler kendilerini soğuğa uyduramıyorlar.

Some plants cannot adapt themselves to the cold.

Kuşkusuz kendilerini tehdit altında hissediyorlar.

No doubt they feel threatened.

İnsanlar kendilerini dinlenme peşinde yorarlar.

Men tire themselves in pursuit of rest.

Tom ve Mary kendilerini kandırıyorlar.

Tom and Mary are deluding themselves.

Yerine getirememekten zaten kendilerini hatalı buluyor.

of being strong, dependable, and able to provide for their families.

Saldırganların, bir şiddet eylemine kendilerini hazırlarken

One of the first things that attackers did

Kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan

these rural villages are left with only elderly,

Bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler

these people cannot tolerate criticism of themselves

İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.

People devised shelters in order to protect themselves.

Çocuklara kendilerini nasıl koruyacaklarını öğretmemiz gerek.

- We should tell children how to protect themselves.
- We should teach children how to protect themselves.

Hırsızlar, kendilerini bekleyen bir arabayla kaçtılar.

The thieves made off in a waiting car.

Ben düşmanlarımı kendilerini asmaktan asla engellemem.

I never prevent my enemies from hanging themselves.

Çocuklara kendilerini nasıl savunacaklarını öğretmemiz gerek.

We need to teach children how to defend themselves.

Melekler uçabilirler çünkü kendilerini hafifçe alıyorlar.

Angels can fly because they take themselves lightly.

Tom ve Mary kendilerini bıçaklarla silahlandırdılar.

Tom and Mary armed themselves with knives.

Tom ve Mary kendilerini birbirlerine tanıttılar.

Tom and Mary introduced themselves to each other.

Hitler ve Getúlio Vargas kendilerini öldürdüler.

Hitler and Getúlio Vargas killed themselves.

Hamam böcekleri gün boyunca kendilerini gizler.

Cockroaches hide themselves during the day.

Kadınlar kendilerini özel hissettiren erkekler gibidir.

Women like men who make them feel special.

Tom ve Mary kendilerini birbirlerine adadılar.

Tom and Mary are devoted to each other.

Çocuklar çok geçmeden oyunda kendilerini kaybetti.

The children soon lost themselves in the game.

Kendilerini bir Avrupalı ​​demeyi hak etmiyorlar!

They don't deserve to call themselves Europeans!

Tom ve Mary kendilerini öldürdüler mi?

Did Tom and Mary kill themselves?

Kaç kişi zorbalık yüzünden kendilerini öldürdü?

How many people have killed themselves because of bullying?

Siyahi ve Latinlerin, kendilerini canavar ilan eden,

but it would mold hip-hop, a culture whose undercurrent remains:

Kadınların sadece yüzde ikisi kendilerini güzel buluyordu.

That only 2% of women find themselves beautiful.

Ve bu kişiler ülkelerinde kendilerini güvende hissetmiyordu.

who have never been in a country in which they feel safe.

Ama rahatsız edilir veya kışkırtılırlarsa kendilerini savunurlar.

but if they’re disturbed or provoked they will certainly defend themselves.

Ve kendilerini karşı görüşün rakibi olarak tanımlarlar.

and they define themselves against their opponents in the controversy.

kendilerini Sipahi süvarilerinin yan saldırılarından korumak zorundaydılar.

and protect the flanks from the sipahi cavalry attacks.

Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to.

Onlar çocuklarının kendilerini affetmesi için dua etti.

They prayed that their children would forgive them.

Onlar, oğullarının vahşi davranışlarıyla kendilerini rezil hissettiler.

They felt disgraced by their son's wild behavior.

Tom ve Mary birbirlerine gülümsemekten kendilerini alamadılar.

Tom and Mary couldn't help smiling at each other.

Şiddetli yangınlar kısa sürede kendilerini tamamen yakarlar.

Violent fires soon burn out themselves.

Tom ve Mary birbirlerine bakmaktan kendilerini alamadılar.

Tom and Mary couldn't help looking at each other.

İnsanlar genlerin kendilerini yaymak için kullandığı araçlardır.

Humans are the vehicles that genes use to propagate themselves.

Kendilerini kandırmak için gençlerin yeteneğini hafife aldım.

I underestimated teenagers' ability to delude themselves.

Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.

If the students are bored, they will find ways to entertain themselves.

Onlar evlilik için kendilerini kurtarmak için anlaştılar.

They agreed to save themselves for marriage.

Çocuklar ebeveynleri boşandığı zaman çoğunlukla kendilerini suçlarlar.

Children often blame themselves when their parents divorce.

Tatoeba kullanıcıları kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmemeliler.

Users of Tatoeba shouldn't feel alone and desperate.

1847 yılında, onlar kendilerini bağımsız ilan ettiler.

In 1847, they declared themselves independent.

İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.

People hate feeling trapped.