Translation of "Ederler" in English

0.009 sec.

Examples of using "Ederler" in a sentence and their english translations:

Kendilerini feda ederler.

they sacrifice themselves.

- Bazıları tartışmaktan nefret ederler.
- Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.

Some people hate to argue.

O ölüye eşlik ederler

they accompany that dead

Aptallar düşünmeden hareket ederler.

Fools rush in where angels fear to tread.

İnsanlar neden intihar ederler?

- Why do people kill themselves?
- Why do people commit suicide?

Onlar bize yardım ederler.

They help us.

Kediler sudan nefret ederler.

Cats hate water.

Sincaplar çabuk hareket ederler.

Squirrels move quickly.

Çocuklar ebeveynlerini taklit ederler.

Children imitate their parents.

İşler zorlaştıkça devam ederler.

They continue when things get hard.

Kediler ıslanmaktan nefret ederler.

Cats hate to get wet.

Umarım bunu takdir ederler.

I hope they appreciate it.

Onlar sürekli kavga ederler.

They fight constantly.

Korku filmlerinden nefret ederler.

They hate horror films.

Onlar aldıklarını hak ederler.

They deserve what they get.

Bazıları tartışmaktan nefret ederler.

Some people hate to argue.

Çocuklar çiftlikte yardım ederler.

The children help out on the farm.

Kadınlar Tom'dan nefret ederler.

Women hate Tom.

Onlar böceklerden nefret ederler.

They hate insects.

Umarım bunu kabul ederler.

I hope they accept it.

Fareler batan gemiyi terk ederler.

- Rats leave a sinking ship.
- Rats desert a sinking ship.

Kırlangıçlar sıcak iklime göç ederler.

Swallows migrate to a warm climate.

Onlar her Pazar ibadet ederler.

They worship every Sunday.

Onlar ona biraz dikkat ederler.

They pay little attention to him.

Develer neden atlardan nefret ederler?

Why do camels hate horses?

Onlar başka görüşleri kabul ederler.

They accept other opinions.

Kuğular buradan Florida'ya göç ederler.

The swans migrate from here to Florida.

Papağanlar insanların sözlerini taklit ederler.

Parrots imitate the words of humans.

Çocuklar genellikle ebeveynlerini taklit ederler.

Children often imitate their parents.

Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.

Children often hate spinach.

Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.

Animals act according to their instincts.

Onlar her zaman şikâyet ederler.

They always complain.

Onlar Cadılar bayramından nefret ederler.

They hate Halloween.

Güzel kızlar onu hayal ederler.

Beautiful girls dream of him.

Melekler bizi koruyup rehberlik ederler.

Angels guard and guide us.

Yarış bisikletçileri bacaklarını tıraş ederler.

Racing cyclists shave their legs.

İnsanlar bazen düşünmeden hareket ederler.

People act without thinking sometimes.

Onun gibi öğrencileri kabul ederler.

They accept students like him.

Sık sık birbirlerine yardım ederler.

They often help each other.

Onlar konuşamayan hastaları tercih ederler.

They prefer patients who can't talk.

Patronlar bazen işçilerini istismar ederler.

Employers sometimes exploit their workers.

Bazı erkekler bacaklarını tıraş ederler.

Some men shave their legs.

Çoğu yüzücüler vücutlarını tıraş ederler.

Most swimmers shave their bodies.

Umarım onlar mizahını takdir ederler.

I hope they appreciate your humor.

Çocuklarım bana çok yardım ederler.

My children help me a lot.

Ona bir vasi tayin ederler.

They will assign a guardian for him.

Ancak çoğu zaman hızlı hareket ederler.

But more often, they move quickly.

çok seri ve hızlı hareket ederler

they act very fast and fast

Onlar zaman zaman bizi ziyaret ederler.

They visit us from time to time.

Bazıları her şeyi bildiklerini iddia ederler.

Some claim to know everything.

Çocuklar sık sık ebeveynlerini rahatsız ederler.

Children often bother their parents.

Çevirmenler farklı kültürler arasında aracılık ederler.

Interpreters mediate between different cultures.

Çocuklar can sıkıcı öğretmenlerden nefret ederler.

Children hate annoying teachers.

Genellikle, Amerikalılar büyük arabaları tercih ederler.

Usually, Americans prefer big cars.

Çabuk pes ederler ve savunmaya geçerler.

They give up and get defensive easily.

Tom ve Mary sürekli kavga ederler.

Tom and Mary fight constantly.

İyimserler bile kolay olmayacağını kabul ederler.

Even the optimists agree that it won't be easy.

Kızlar o tür şeye dikkat ederler.

Girls notice that kind of thing.

Mormon'lar kahve ve çaydan nefret ederler.

Mormons hate coffee and tea.

Onlar atlara ateş ederler, değil mi?

They shoot horses, don't they?

Bu insanlar, bütün yabancılardan nefret ederler.

These people hate all foreigners.

- Birbirlerinden nefret ederler.
- Birbirlerinden nefret ediyorlar.

They hate each other.

Çocuklar morino karaciğeri yağından nefret ederler.

Children hate cod liver oil.

Umarım onlar Tom'u kapı dışarı ederler.

I hope they kick Tom out.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.

Cuckoos visit here in spring.

Tanrılar kendilerine yardım edenlere yardım ederler.

The gods help them that help themselves.

Onlar sık sık patronla alay ederler.

They often make fun of the boss.

Tom ve Mary birbirlerinden nefret ederler.

Tom and Mary detest each other.

Profesyonel bisikletçiler genellikle bacaklarını tıraş ederler.

Professional cyclists usually shave their legs.

Çoğu yüzücüler vücut tüylerini tıraş ederler.

Most swimmers shave their body hair.

Annem ve babam birbirlerinden nefret ederler.

- My parents despise each other.
- My parents hate each other.

Kiskadee sinek avcısı kuşun sesini taklit ederler.

It mimics the sound of the kiskadee flycatcher.

Rekabeti takdir ederler ve etkili iletişimi severler.

They appreciate competition, they love effective communication.

Genel olarak, müşteriler miktarı kaliteye tercih ederler.

In general, consumers prefer quantity to quality.

Bazı öğrenciler spor adına derslerini ihmal ederler.

Some students neglect their studies in favor of sports.

Bazı insanlar hiçbir neden olmadan kavga ederler.

Some people quarrel for no reason at all.

Rehber köpekler görme özürlü insanlara yardım ederler.

Guide dogs help blind people.

Bazı insanlar her şeyi bildiklerini iddia ederler.

Some people claim to know everything.

Daha büyük çocuklar küçük olanlara eziyet ederler.

The bigger boys torment the little ones.

Orada daha uzun kalması için ısrar ederler.

They will insist on her staying there longer.

Bütün insanlar doğal olarak birbirlerinden nefret ederler.

All men naturally hate each other.

- Onlar örümceklerden nefret eder.
- Örümceklerden nefret ederler.

They hate spiders.

Dünyadaki birçok kadın koltuk altlarını tıraş ederler.

Many women in the world shave their armpits.

İnsanlar genellikle yüksek fiyatlar hakkında şikayet ederler.

People often complain about high prices.

İnsanlar işbirliği yaptığında daha fazlasını elde ederler.

People achieve more when they cooperate.

Doktorlar kimseye zarar vermemek için yemin ederler.

Doctors take an oath not to harm anyone.

Bu kuşlar kışın Kuzey Afrika'ya göç ederler.

These birds migrate to North Africa in the winter.

Belki bize tedavi bulmamız için yardım ederler.

Maybe they can help us find a cure.

Almanlar ve Fransızlar birbirlerinden nefret ederler mi?

Do Germans and French hate each other?

Gerçeklik ve hayaller birbirlerinin etkisini yok ederler.

Reality and dreams counteract each other.