Translation of "Etmeyecekler" in English

0.008 sec.

Examples of using "Etmeyecekler" in a sentence and their english translations:

Tom'a yardım etmeyecekler.

They aren't going to help Tom.

Onlar pes etmeyecekler.

They're not going to give up.

Onlar hareket etmeyecekler.

They won't budge.

Onlar hediyeleri kabul etmeyecekler.

They won't accept the gifts.

Onlar bize yardım etmeyecekler.

They won't help us.

Seni artık rahatsız etmeyecekler.

They won't bother you anymore.

Onlar bana yardım etmeyecekler.

That won't help me.

Onlar sana yardım etmeyecekler.

They won't help you.

Onlar kendilerini feda etmeyecekler.

They won't give themselves up.

Onlar ona yardım etmeyecekler.

They aren't going to help him.

Onlar bunu asla kabul etmeyecekler.

They'll never agree to that.

Bürodaki insanlar asla kabul etmeyecekler.

The people in the office will never agree.

Beni yarına kadar taburcu etmeyecekler.

They won't discharge me until tomorrow.

Tom ve Mary muhtemelen birlkte seyahat etmeyecekler.

Tom and Mary aren't very likely to travel together.