Translation of "Edebileceği" in English

Birinin arzu edebileceği en iyi köpeksin!

You've been the best dog one could desire!

İnsanın hayal edebileceği her şey yapılabilir.

Everything man can imagine can be done.

Scolopendra subspinipes alt edebileceği her şeyi avlar.

Scolopendra subspinipes will prey on anything it can overwhelm.

İnsanın aya seyahat edebileceği zaman yakında gelecek.

The time will soon come when man will be able to travel to the moon.

Tom'un sorunu çözmemize yardım edebileceği hiç aklına geldi mi?

Has it occurred to you that Tom might be able to help us solve the problem?

Bana yemek ısmarlamakta ısrar edebileceği aklımın ucundan dahi geçmezdi.

It never occurred to me that he might insist on treating me to dinner.

Bir ışık yılı bir mesafe birimidir. Bu, ışığın bir yılda seyahat edebileceği mesafedir.

A light-year is a unit of distance. It is the distance that light can travel in one year.

- Tom'a arabasını park edebileceği bir yer söyledim.
- Tom'a arabasını nereye park edebileceğini söyledim.

I told Tom where he could park his car.