Translation of "Diyete" in English

0.005 sec.

Examples of using "Diyete" in a sentence and their english translations:

- Diyete gitmelisin.
- Diyete başlamalısın.

You should go on a diet.

Diyete başlamalıyım.

I need to go on a diet.

- Diyete girmen gerekecek.
- Diyete başlaman gerekecek.

You'll need to go on a diet.

Diyete girmek zorundayım.

- I have to go on a diet.
- I've got to go on a diet.

Yarın diyete başlıyorum.

Tomorrow, I start the diet.

Diyete başlamaya karar verdim.

I've decided to go on a diet.

Senin diyete girmen gerekiyor.

You need to go on a diet.

Yeni bir diyete başladım.

- I have begun a new diet.
- I've begun a new diet.

Tom'un diyete girmesi gerektiğini düşünüyorum.

- I think Tom should go on a diet.
- I think that Tom should go on a diet.

Hep birlikte bir diyete gitmeliyiz.

We should all go on a diet together.

Bir diyete bağlı kalman gerekiyor.

You need to stick to a diet.

Diyete ilaçlardan daha çok inanıyorum.

I believe more in diet than in drugs.

O diyete başladığından beri çok zayıfladı.

She's lost a lot of weight since she went on a diet.

Kilo kaybetmek için diyete başlamak zorundayım.

I have to go on a diet to lose weight.

Doktor sıkı bir diyete başlamasını tavsiye etti.

The doctor ordered her to go on a strict diet.

Biri Tom'a diyete gitmesi gerektiğini söylemek zorunda.

Someone has to tell Tom he should go on a diet.

Çok şişman olduğu için bir diyete girmeli.

She must go on a diet because she is too fat.

Tatilden sonra, muhtemelen yine bir diyete gitmem gerekecek.

After the holidays, I'll probably need to go on a diet again.

Sanırım ben Noel'den sonra diyete geri dönmek zorundayım.

I think I have to go back on a diet after Christmas.

Sen hiç diyete gitmeleri için çocuklarını teşvik ettin mi?

Have you ever encouraged your children to go on a diet?

Bir diyete sıkı sıkıya sarılmadıkça, çok az zayıf kalma şansı vardır.

There's little chance of keeping slim, unless you stick to a diet.

Yeni bir diyete başladım. İki hafta içinde on dört gün kaybettim!

I started a new diet. In two weeks I lost fourteen days!

- Diyet yapması gereken kişi sensin, ben değil.
- Diyete girmesi gereken kişi sensin, ben değil.

You're the one who needs to go on a diet, not me.

- Yarın diyete başlayacağım.
- Yarın diyet yapmaya başlayacağım.
- Yarın perhize başlayacağım.
- Yarın perhiz yapmaya başlayacağım.

I'll start dieting tomorrow.