Translation of "Başlamaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Başlamaya" in a sentence and their english translations:

- Ben başlamaya hazırım.
- Başlamaya hazırım.

- I am ready to start.
- I'm ready to start.
- I'm ready to begin.

Başlamaya hazırım.

I'm ready to begin.

Başlamaya hazırız.

We're ready to begin.

Başlamaya hazır mısın?

- Are you ready to set off?
- Are you ready to start?
- Are you ready to begin?

Ben başlamaya hazırım.

- I am ready to start.
- I'm ready to start.

Başlamaya can atıyoruz.

We're looking forward to getting started.

Tom başlamaya hazır.

Tom is ready to start.

Yolculuğuna başlamaya hazır mısın?

Are you ready to start your journey?

Derhal başlamaya niyet ettim.

I intended to start at once.

Biz hemen başlamaya niyetlendik.

We intended to start right away.

Diyete başlamaya karar verdim.

I've decided to go on a diet.

Tom başlamaya hazır değil.

Tom isn't ready to begin.

Biz erken başlamaya karar verdik.

We agreed on an early start.

Tom tatile başlamaya can atıyordu.

Tom was eager to begin his vacation.

Tom flörte başlamaya hazır mı?

Is Tom ready to start dating?

Çalışmaya başlamaya hazır değil misin?

Aren't you ready to start working?

Tom başlamaya hazır, değil mi?

Tom is ready to begin, isn't he?

Buradan geçirelim ve şimdi başlamaya hazırız.

Slip into this and then we're good to go.

Bensiz başlamaya karar vermiş olabileceğini düşündüm.

- I thought you might have decided to start without me.
- I thought that you might have decided to start without me.

Daha çok çalışmaya başlamaya karar verdik.

I've decided to start studying harder.

Şiddetli bir savaş daha başlamaya hazırdı.

Another fierce battle was ready to begin.

Tom bir işe başlamaya karar verdi.

Tom decided to start a business.

Tom kendi işine başlamaya karar verdi.

Tom decided to start his own business.

Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.

Tea and coffee helps to start the day.

Bayanlar ve baylar, şimdi sorgulamaya başlamaya hazırız.

Ladies and gentlemen, we are now ready to begin the voir dire.

- Tom başlamaya hevesliydi.
- Tom başlamak için istekliydi.

Tom was eager to get started.

Biz oynadık. Biz kaybettik. Baştan başlamaya ne dersin?

We played. We lost. How about starting it over?

- İşe başlamaya hazır mısınız?
- Çalışmaya başlamak için hazır mısınız?

Are you ready to start working?

- Öğretmenliğe başlamaya karar verdim.
- Öğretmenlik işine girmeye karar verdim.

I've decided to get into teaching.

- Fransızca çalışmaya başlamaya karar verdim.
- Fransızca okumaya karar verdim.

- I've decided to start studying French.
- I decided to study French.

- Başlamak için hazır değil misin?
- Başlamaya hazır değil misin?

- Aren't you ready to start?
- Aren't you ready to begin?

Sen her ne zaman hazır olursan, ben işe başlamaya hazırım.

I'm ready to start working whenever you are.

Yıllarca acı çektikten sonra, nihayet geçmişi unutmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdi.

After years of suffering, she finally decided to forget the past and begin a new life.

Sarah Hindistan'a taşınmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdiğinde, o, tüm eşyalarını hibe etti.

When Sarah decided to move to India and start a new life, she gave away all of her belongings.