Translation of "Bozuluyor" in English

0.016 sec.

Examples of using "Bozuluyor" in a sentence and their english translations:

İşler bozuluyor.

Things are coming apart.

Onun sağlığı bozuluyor.

His health is failing.

Tom'un giderek sinirleri bozuluyor.

Tom is growing frustrated.

Bu eski araba hep bozuluyor.

This old car is always broken.

Hani senin telefonunun şarj aleti bozuluyor

Behold your phone's charger is broken

O, "Arabam her zaman bozuluyor." dedi.

He said, "My car is always breaking down."

Onun sağlığı bu son aylarda bozuluyor.

Her health has been declining these past months.

O, "Arabam sık sık bozuluyor." dedi.

He said, "My car is always breaking down."

Bu eski araba sık sık bozuluyor.

That old car often breaks down.

Makine o kadar hassas ki kolayca bozuluyor.

The machine is so delicate that it easily breaks.

Midem genellikle baharatlı yemek yedikten sonra biraz bozuluyor.

My stomach is often a bit upset after eating spicy food.

Hatları bozuluyor ve çoğu asker kendi başının çaresine bakmak zorunda kalıyor.

Their formations break up and many soldiers are left to fend for themselves.

- Bekletildiğim zaman canım sıkılır.
- Bekletildiğim zaman sinirim bozuluyor.
- Bekletildiğim zaman sinirim bozulur.

I get annoyed when I am kept waiting.