Translation of "Sağlığı" in English

Ruh sağlığı, vücut sağlığı kadar önemlidir.

Mental health is as important as physical health.

- Egzersiz, sağlığı geliştirir.
- Egzersiz, sağlığı iyileştirir.

Exercise improves health.

Onun sağlığı kötü.

He is in poor health.

Sağlığı hakkında endişeli.

She is concerned about her health.

Sağlığı pahasına çalıştı.

She worked at the cost of her health.

Sağlığı iyiye gidiyor.

He's on the road to recovery.

Onun sağlığı düzeliyor.

His health is improving.

Onların sağlığı mükemmeldi.

They were in perfect health.

Tom'un sağlığı iyileşiyor.

Tom's health is improving.

Onun sağlığı zayıfladı.

His health has become weak.

Harrison'ın sağlığı kötüleşti.

Harrison's health grew worse.

Fadıl'ın sağlığı bozuldu.

Fadil's health deteriorated.

Onun sağlığı bozuluyor.

His health is failing.

Sağlığı konusunda endişeli.

He's anxious about his health.

Egzersiz, sağlığı geliştirir.

Exercise improves health.

- Tom sağlıklı.
- Tom'un sağlığı iyi.
- Tom'un sağlığı yerinde.

- Tom's healthy.
- Tom is healthy.

Zihin sağlığı derslerine katıldık.

ongoing with this illness.

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

Brain health is women's health.

Annesinin sağlığı hakkında endişeli.

She is concerned about her mother's health.

Oğlunun sağlığı hakkında endişeli.

She is concerned about her son's health.

Sağlığı hakkında endişeli görünüyordu.

He seemed worried about his health.

Sağlığı için içmekten vazgeçti.

He gave up drinking for the sake of his health.

Çocuklarının sağlığı hakkında endişeliydi.

She was anxious about her children's health.

Onun sağlığı gerçekten iyi.

She is really in good health.

O, sağlığı yerinde görünüyor.

He seems to be in good health.

Sağlığı hakkında çok endişeli.

She is very anxious about his health.

Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.

- I am worried about my mother's health.
- I'm worried about my mother's health.

Kızımızın sağlığı hakkında endişeliyiz.

- We are anxious about our daughter's health.
- We're anxious about our daughter's health.

Tom'un sağlığı çok iyi.

Tom is in excellent health.

Tom sağlığı hakkında endişeli.

- Tom is anxious about his health.
- Tom is worried about his health.

Tom'un gerçekten sağlığı yerinde.

Tom is in really good health.

O sağlığı hakkında endişeli.

- She is worried about her health.
- She's worried about her health.

Onun sağlığı hakkında endişeliyim.

I'm anxious about her health.

Bütün ailemin sağlığı yerinde.

My family are all in good health.

Sağlığı daha iyiye gidiyor.

His health is changing for the better.

Annesinin sağlığı hakkında endişeleniyor.

He worries about his mother's health.

Taze sebzeler sağlığı düzenler.

Fresh vegetables promote health.

Tom'un sağlığı hakkında endişeliyim.

I'm worried about Tom's health.

Tom'un hâlâ sağlığı yerinde.

Tom is still in good health.

Tom'un sağlığı oldukça iyi.

Tom is in pretty good health.

Onun sağlığı gittikçe kötüleşiyor.

His health is getting poorer and poorer.

Tom sağlığı hakkında kaygılıydı.

Tom was worried about his health.

Tom'un sağlığı yerinde mi?

Is Tom healthy?

- Mary onun sağlığı konusunda kaygılıydı.
- Mary onun sağlığı konusunda endişeliydi.

Mary was worried about her health.

Biz, onun sağlığı hakkında endişeliyiz.

- We are anxious about her health.
- We're anxious about her health.

Babasının sağlığı için endişe duyuyor.

She is anxious about her father's health.

O, onun sağlığı hakkında endişeliydi.

She was anxious about his health.

Onun ebeveyninin sağlığı hakkında endişelidir.

He is concerned about his parent's health.

Onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

I am concerned about his health.

Son birkaç aydır sağlığı kötüleşti.

Her health has been declining these past few months.

Onun sağlığı yavaş yavaş düzeliyor.

His health is improving little by little.

Onun sağlığı azar azar iyileşiyor.

Her health is improving little by little.

Kocasının sağlığı için çok endişeliydi.

She was very worried about her husband's health.

Geçen yaz onun sağlığı iyiydi.

He was in good health last summer.

Onun sağlığı kazadan beri kötüleşti.

His health has declined since the accident.

Oğlunun sağlığı hakkında çok endişelendi.

She became very anxious about her son's health.

Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.

My father gave up smoking for his health.

Babam sağlığı uğruna sigarayı bıraktı.

My father has quit smoking for the sake of his health.

Tom sağlığı hakkında endişe duymaktadır.

Tom is concerned about his health.

Tom sağlığı hakkında çok endişeli.

Tom is very anxious about his health.

Tom kötü sağlığı nedeniyle yok.

Tom is absent due to poor health.

Tom'un makul surette sağlığı iyi.

Tom is in reasonably good health.

Tom'un sağlığı hakkında endişe ettim.

I worried about Tom's health.

Sağlığı kötü olduğu için reddedildi.

He was rejected because his health was poor.

Tom'un sağlığı önemli ölçüde düzeldi.

Tom's health has improved dramatically.

O görevini sağlığı pahasına yaptı.

He did his duty at the cost of his health.

Tom'un sağlığı hakkında çok endişeliyim.

I'm very concerned about Tom's health.

Kazadan beri onun sağlığı kötüleşiyor.

His health has been getting worse since the accident.

Tom Mary'nin sağlığı hakkında endişeli.

- Tom is worried about Mary's health.
- Tom is concerned about Mary's health.

Ben onun sağlığı hakkında endişeliydim.

I was worried about his health.

O bir halk sağlığı gönüllüsü.

She's a public health volunteer.

Yüzmek birinin sağlığı için iyidir.

Swimming is good for one's health.

Bu, insanların sağlığı için iyidir.

It's good for people's health.

Tom'un sağlığı iyi, değil mi?

Tom is in good health, isn't he?

- Sağlığını kaybetmeye başladı.
- Onun sağlığı çökmeye başladı.
- Onun sağlığı artık bozulmaya başladı.

His health has begun to decline.

Ülkelerin halk sağlığı alanındaki temel kapasitelerini

So we haven't invested enough

Sağlığı kaybetmek parayı kaybetmekten daha önemlidir.

- Loss of health is more serious than loss of money.
- Losing your health is worse than losing your money.
- Losing one's health is worse than losing money.

Onun sağlığı fazla çalışmadan dolayı bozuldu.

His health has broken down because of overwork.

Hastalığından sonra onun sağlığı hâlâ kötü.

He's still in poor health after his illness.

Babam sağlığı için sigara içmekten vazgeçti.

My father has quit smoking for his health.

Tom'un sağlığı bir süredir kötüye gidiyor.

Tom's health has been deteriorating for some time.

Ben onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

I am very concerned about his health.

Tom'un önemli akıl sağlığı problemleri vardır.

Tom has significant mental health problems.

Tom'un önemli ruh sağlığı sorunları vardır.

Tom has significant mental health issues.

Sağlığı kaybetmek para kaybetmekten daha kötüdür.

- Losing your health is worse than losing your money.
- Losing one's health is worse than losing money.

Son günlerde Tom'un sağlığı çok bozuldu.

Tom's health has declined a lot recently.

Bazı mineraller insan sağlığı için önemlidir.

Some minerals are important for human health.

Uyku eksikliği yavaş yavaş sağlığı etkileyebilir.

Lack of sleep can gradually affect health.

Onun sağlığı bu son aylarda bozuluyor.

Her health has been declining these past months.

Jackson'ın sağlığı gerçekten hiç iyi olmamıştı.

Jackson's health had never been really good.

Onun sağlığı bu ağır göreve uygun değildir.

Her health isn't equal to that heavy task.