Translation of "Bitirdiğinde" in English

İşini bitirdiğinde gidebilirsin.

- You may leave when you have finished the work.
- You may leave when you've finished the work.

Bitirdiğinde bana bildir.

Let me know when you've finished.

Konuşmayı bitirdiğinde sessizlik vardı.

When he finished speaking, there was a silence.

İşini bitirdiğinde dışarı çıktı.

She went out when she finished her work.

O, konuşmayı bitirdiğinde, herkes sessizdi.

When he finished speaking, everyone was silent.

Okumayı bitirdiğinde lütfen gazeteyi bana ver.

Please give me the newspaper when you've finished reading it.

Mary sevgilisi ilişkiyi bitirdiğinde reddedildiğini hissetti.

Mary felt rejected when her boyfriend broke up with her.

Sen bitirdiğinde gazeteyi okumama izin ver.

Let me read the paper when you have finished with it.

Öğretmen okumayı bitirdiğinde bir öğrenci elini kaldırdı.

A student raised his hand when the teacher finished the reading.

Lütfen onu okumayı bitirdiğinde kitabı iade et.

- Please return the book when you have finished reading it.
- Please return the book when you've finished reading it.

Tom çalışmayı bitirdiğinde bir şey yemek isteyebilir.

Tom might want to eat something when he finishes working out.

O kitabı okumayı bitirdiğinde onu okumak istiyorum.

When you've finished reading that book, I'd like to read it.

Kitabı bana geri ver onu okumayı bitirdiğinde.

- Give me back the book after you have read it.
- Give me the book back once you've finished reading it.

- O kitabı okumayı bitirdiğinde onu bana geri ver.
- Bu kitabı okumayı bitirdiğinde, lütfen onu bana geri ver.

When you've finished reading that book, please give it back to me.

Onu okumayı bitirdiğinde lütfen kitabı bana ödünç ver.

Please lend me the book when you have finished reading it.

O kitabı okumayı bitirdiğinde onu bana geri ver.

When you've finished reading that book, please give it back to me.

O, yarışı birinci bitirdiğinde, tüm ülke için bir zaferdi.

It was a victory for the whole country when he finished first in the race.

Tom Mary'ye kullanmayı bitirdiğinde çekici alet çantasına geri bırakmasını söyledi.

Tom told Mary to put the hammer back into the toolbox when she was finished using it.