Translation of "Gidebilirsin" in English

Gidebilirsin.

- You are allowed to go.
- You may go.
- You're free to go.
- You are free to go.
- You're allowed to go.

- Şimdi gidebilirsin.
- Artık gidebilirsin.

You may go now.

- İstersen gidebilirsin.
- İstiyorsan gidebilirsin.

- You may leave if you want to.
- You may leave if you want.

- Derhal gidebilirsin.
- Bir kerelik gidebilirsin.
- Hemen gidebilirsin.

You may go at once.

- Tom gidebilirsin dediğinde gidebilirsin.
- Tom gidebileceğini söylerse, gidebilirsin.

When Tom says you can go, you can go.

Oraya gidebilirsin.

- You may go there.
- You can go there.

Eve gidebilirsin.

- You may go home.
- You can go home.
- You can come home.

Hemen gidebilirsin.

You may go at once.

Şimdi gidebilirsin.

You can leave now.

Odana gidebilirsin.

You may go to your room.

İstersen gidebilirsin.

You can leave if you want.

Derhal gidebilirsin.

You may go at once.

- Gidebilirsin.
- Gidebilirsiniz.

You may go.

Geri gidebilirsin.

You can go back.

Taksiyle gidebilirsin.

You can take a taxi.

Sen gidebilirsin.

You may leave.

Elbette gidebilirsin.

Of course, you can leave.

Hapishaneye gidebilirsin.

You might go to jail.

Hemen yatmaya gidebilirsin.

You may as well go to bed at once.

İstersen eve gidebilirsin.

You can go home if you like.

İstiyorsan, eve gidebilirsin.

You may go home if you want to.

Şimdi eve gidebilirsin.

- You may go home now.
- You can go home now.

İşini bitirdiğinde gidebilirsin.

- You may leave when you have finished the work.
- You may leave when you've finished the work.

Sen eve gidebilirsin.

You can head on home.

Her zaman gidebilirsin.

- You may leave at any time.
- You can leave at any time.

Dilersen artık gidebilirsin.

You can go now if you wish.

Ne zaman gidebilirsin?

When can you leave?

İlk olarak gidebilirsin.

You can go first.

Hazır olduğunda gidebilirsin.

When you're finished, you can leave.

İstediğin yere gidebilirsin.

You can go anywhere you like.

Eğer istiyorsan, gidebilirsin.

You can go if you want to.

Gitmek istiyorsan gidebilirsin.

If you want to go, you may.

Gitmek istiyorsan gidebilirsin

If you want to go, you can go.

Şimdi eve de gidebilirsin.

You may as well go home now.

Her nereye istersen gidebilirsin.

You can go wherever you want to go.

İstersen şimdi eve gidebilirsin.

You may go home now if you like.

- Gidebilirsin.
- Gitmek için özgürsün.

- You're free to go.
- You are free to go.

Ne zaman istersen gidebilirsin.

You may leave whenever you want.

Şimdi işe geri gidebilirsin.

You can go back to work now.

Bitirdiğin zaman eve gidebilirsin.

When you've finished, you can go home.

Ne kadar uzağa gidebilirsin?

How far can you go?

Beşe kadar dönersen, gidebilirsin.

If you come back by five, you may go.

Eğer istersen oraya gidebilirsin.

- You can go there if you want to.
- You can go there if you want.

Yürüyüş için tepelere gidebilirsin.

You can go for walks on the hills.

Eğer istiyorsan yüzmeye gidebilirsin.

You could go swimming if you wanted to.

Eğer istiyorsan hâlâ gidebilirsin.

You can still go if you want to.

Eğer ayrılmak istiyorsan, gidebilirsin.

If you want to leave, you may.

Yağmur yağmazsa, bisiklet sürmeye gidebilirsin.

You may go cycling if it doesn't rain.

Her iki yola da gidebilirsin.

You can take either road.

İstediğin herhangi bir yoldan gidebilirsin.

You can take whichever way you like.

İstediğiniz herhangi bir yoldan gidebilirsin.

You can take whichever road you like.

Duvarı boyatır boyatmaz eve gidebilirsin.

As soon as you get the wall painted, you can go home.

Yakın bir zamanda geleceksen gidebilirsin.

- You may go as long as you come home early.
- If you come back soon, you may go.

- Gidebilirsin.
- Gitmekte serbestsin.
- Gitmekte özgürsün.

- You're free to go.
- You are free to go.

Eve arabayla tek başına gidebilirsin.

You could drive home by yourself.

Bundan hoşlanmıyorsan o halde gidebilirsin.

If you don't like it then you can leave.

- Yarın gidebilirsin.
- Yarın terk edebilirsin.

You can leave tomorrow.

- Bir taksi çevirebilirsin.
- Taksiyle gidebilirsin.

You can take a taxi.

Eğer istersen Boston'a geri gidebilirsin.

You could go back to Boston if you wanted to.

Otoyolda saatte yüz kilometre gidebilirsin.

You can go one hundred kilometers an hour on the highway.

Bu otobüsle beyzbol sahasına gidebilirsin.

You can go to the ballpark on this bus.

Bir tekne ile oraya gidebilirsin.

You can go there in a boat.

Otobüsle, metroyla veya yürüyerek gidebilirsin.

You can go by bus, by metro or on foot.

Artık eve gidebilirsin, değil mi?

If you could go home now, would you?

Trafik ışığı yeşil yandığında gidebilirsin.

You can go when the traffic light is green.

Yüzmeye ya da balık tutmaya gidebilirsin.

You may go swimming or fishing.

İstediğin zaman gidebilirsin ya da kalabilirsin.

You may go or stay at will.

Gidebilirsin ya da kalabilirsin, nasıl isterseniz.

You can go or stay, as you wish.

Eve erken geldiğin kadar uzun gidebilirsin.

You may go as long as you come home early.

Eğer yağmur yağmazsa bisiklet sürmeye gidebilirsin.

If it doesn't rain, you can ride your bicycle.

Eğer istersen Tom'la bowling oynamaya gidebilirsin.

You could go bowling with Tom if you want.

Eğer istiyorsan bugün eve erken gidebilirsin.

You may go home early today if you like.