Translation of "Ilişkiyi" in English

0.127 sec.

Examples of using "Ilişkiyi" in a sentence and their english translations:

Fadıl ilişkiyi sürdürdü.

Fadil carried on the affair.

Fadıl ilişkiyi bitirdi.

Fadil ended the relationship.

Sami ilişkiyi bitirdi.

Sami ended the relationship.

Keşke seninle ilişkiyi bitirmeseydim.

I wish I'd never broken up with you.

Benimle ilişkiyi bitiriyor musun?

Are you breaking up with me?

Tom Marie ile ilişkiyi bitirdi.

Tom broke up with Marie.

Sonunda o kadınla ilişkiyi bitirdi.

He finally broke up with that woman.

Asla Mary ile ilişkiyi bitirmemeliydim.

- I never should've broken up with Mary.
- I never should have broken up with Mary.

Onunla ilişkiyi bitirmem gerekiyor mu?

Should I break up with her?

- Benden ayrılma.
- Benimle ilişkiyi bitirme.

Don't break up with me.

İlişkiyi duyduğunda Sami'nin kalbi kırıldı.

Sami was heartbroken when he heard about the affair.

Mary sevgilisi ilişkiyi bitirdiğinde reddedildiğini hissetti.

Mary felt rejected when her boyfriend broke up with her.

- Senden ayrılmak istemiyorum.
- Seninle ilişkiyi bitirmek istemiyorum.

I don't want to break up with you.

- Tom'la ayrıldım.
- Tom'dan ayrıldım.
- Tom'la ilişkiyi bitirdim.

I broke up with Tom.

- Tom'la ayrıldın mı?
- Tom'la ilişkiyi bitirdin mi?

Did you break up with Tom?

Tom geçen hafta Mary ile ilişkiyi bitirdi.

- Tom just broke up with Mary last weekend.
- Tom broke up with Mary last week.

- Tomla ayrılacağımı düşünüyorum.
- Tom'la ilişkiyi bitireceğimi düşünüyorum.

I think I'm going to break up with Tom.

- Ondan ayrılmayı planlıyorum.
- Onunla ilişkiyi bitirmeyi planlıyorum.

I plan to break up with her.

- Benimle ilişkiyi bitiriyor musun?
- Benimle ayrılıyor musun?

Are you breaking up with me?

Dün Tom kız arkadaşı ile ilişkiyi bitirdi.

Tom broke up with his girlfriend yesterday.

- O onunla ayrılacak.
- O onunla ilişkiyi bitirecek.

He will break up with her.

- Neden onunla ilişkiyi bitirdin
- Neden onunla ayrıldın?

- Why did you break up with him?
- Why did you break up with her?

- Onunla ilişkiyi bitirdin mi?
- Onunla ayrıldın mı?

- Did you break up with him?
- Did you break up with her?

- Neden onunla ilişkiyi bitirdin?
- Neden onunla ayrıldın?

Why did you break up with her?

- Tom seninle ilişkiyi bitirmeyecek.
- Tom seninle ayrılmayacak.

Tom isn't going to break up with you.

- Neden Tom'la ayrıldın?
- Neden Tom ile ilişkiyi bitirdin?

Why did you break up with Tom?

Sevgilinle arandaki ilişkiyi en güzel hangi şarkı anlatıyor?

What song best describes your relationship with your significant other?

- Kız arkadaşımla ilişkiyi bitirmeyi düşünüyorum.
- Kız arkadaşımla ayrılmayı düşünüyorum.

I'm thinking about breaking up with my girlfriend.

Seninle ilişkiyi bitirseydim, seninle tekrar görüşmek zorunda kalmayacağımı sandım.

- I thought if I broke up with you, I'd never have to see you again.
- I thought that if I broke up with you, I'd never have to see you again.

- Seninle ilişkiyi bitirmek bir hataydı.
- Seninle ayrılmak bir hataydı.

It was a mistake to break up with you.

- O onunla ayrılmak istiyordu.
- O onunla ilişkiyi bitirmek istiyordu.

She wanted to break up with him.

Fadıl, kız arkadaşı Leyla ile yeni bir ilişkiyi kutluyordu.

Fadil was celebrating a new relationship with girlfriend Layla.

- Tom Mary'den ayrılmak istiyor.
- Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istiyor.

Tom wants to break up with Mary.

- Gerçekten Tom'la ayrılacak mısın?
- Gerçekten Tom ile ilişkiyi bitirecek misin?

Are you really going to break up with Tom?

- Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- O erkek arkadaşıyla ilişkiyi bitirmeyi planlıyor.

She plans to break up with her boyfriend.

Mary Tom'la ilişkiyi bitirir bitirmez John ona çıkma teklif etti.

No sooner had Mary broken up with Tom than John asked her out.

- Bu gece kız arkadaşımla ayrılıyorum.
- Bu gece kız arkadaşımla ilişkiyi bitiriyorum.

I'm breaking up with my girlfriend tonight.

- Asla Tom'la ayrılmanı tavsiye etmedim.
- Tom'la ilişkiyi bitirmeni asla tavsiye etmedim.

I never advised you to break up with Tom.

- Tekrar şişmanlarsam benimle ayrılacak mısın?
- Eğer şişmanlarsam benimle ilişkiyi bitirecek misin?

Are you going to break up with me if I get fat again?

- Lütfen, Mary, sen benden ayrılamazsın!
- Lütfen Mary, sen benimle ilişkiyi bitiremezsin!

Please, Mary, you can't break up with me!

- Lütfen, Tom, sen benden ayrılamazsın.
- Lütfen Tom, sen benimle ilişkiyi bitiremezsin!

Please, Tom, you can't break up with me!

- Tom kız arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- Tom kız arkadaşıyla ilişkiyi bitirmeyi planlıyor.

Tom plans to break up with his girlfriend.

- Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istemiyor.
- Tom Mary ile ayrılmak istemiyor.

Tom doesn't want to break up with Mary.

Toplum büyük bir yaş farkı olan insanlar arasında ilişkiyi teşvik etmez.

Society does not encourage relationships between people who have a large age gap.

- Evet, senden ayrılabilirim. Gerçekten ayrıldım.
- Evet, seninle ilişkiyi bitirebilirim. Ben sadece bitirdim.

Yes, I can break up with you. I just did.

- Tom geçen hafta Mary ile ilişkiyi bitirdi.
- Tom geçen hafta Mary'den ayrıldı.

Tom broke up with Mary last week.

Tom'un kız arkadaşı onunla ilişkiyi kesti ve başka bir adamla çıkmaya başladı.

Tom's girlfriend broke up with him and started going out with another guy.

- Gerçekten kız arkadaşınla ayrılmak istiyor musun?
- Gerçekten kız arkadaşınla ilişkiyi bitirmek istiyor musun?

Do you really want to break up with your girlfriend?

- Tom gerçekten Mary ile ayrıldı mı?
- Tom gerçekten Mary ile ilişkiyi bitirdi mi?

Did Tom really break up with Mary?

- Tom nihayet Mary'den ayrılmaya karar verdi.
- Tom nihayet Mary ile ilişkiyi bitirmeye karar verdi.

Tom finally decided to break up with Mary.

- Gerçekten onunla telefonda ayrıldın mı? Bu çok kaba.
- Gerçekten onunla telefonda ilişkiyi bitirdin mi? Bu kaba.

Did you really break up with her over the phone? That's rude.

- Eğer seni doğru anladıysam sen benimle ayrılmak istiyorsun.
- Eğer seni doğru anladıysam benimle ilişkiyi bitirmek istiyorsun!

If I understood you right you want to break up with me!

- Tom Mary'nin neden ondan ayrılmak istediğini bilmediğini söyledi.
- Tom Mary'nin neden onunla ilişkiyi bitirmek istediğini bilmediğini söyledi.

- Tom said he didn't know why Mary wanted to break up with him.
- Tom said that he didn't know why Mary wanted to break up with him.

- O gerçekten ayrılman gereken bir erkek arkadaş türü.
- O gerçekten ilişkiyi bitirmen gereken bir erkek arkadaş türü.

He's the kind of boyfriend you really should break up with.

- O kız arkadaşından ayrıldıktan sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.
- O, kız arkadaşıyla ilişkiyi bitirdikten sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.

After breaking up with his girlfriend he moped around the house for a whole month.